Bakara Sûresi’nin dördüncü ayetinde takva sahiplerinin üç özelliğinden daha bahsedilmekte ve şöyle buyurulmaktadır: “Onlar (o kimselerdir ki,) sana indirilen Kitab’a da, senden önce indirilenlere de inanırlar. Ahirete de kesin olarak onlar inanırlar” (Bakara, 4).

Sûrenin ikinci ayetinde Allah-u Teâlâ tarafından gönderildiği kesin olduğundan ve takvâ sahipleri için yol gösterici olduğundan bahsedilen Kur’an-ı Kerim’e imanın dördüncü ayette bahsedilmesi, kendisinden önceki kitaplardan bahsedilirken ele alınması anlam bütünlüğü bakımından önemli olduğu gibi Kur’an-ı Kerim’e imanı, ondan önce indirilenlere (kitaplara ve suhuflara) imanı ve sonra gelecek olan ahirete imanın bir bütünlük içinde sıralanması da Kur’an’ın mantık örgüsünün mükemmelliğini göstermektedir.

Bakara Sûresi’nin ilk beş ayetindeki mantık örgüsünde önce, hurufu’l-mukattaa harfleriyle etkileyici bir giriş yapıldıktan sonra, elimizdeki mübarek kitabın Allah-u Teâlâ tarafından gönderildiğinde hiç şüphe olmadığı, Kur’an-ı Kerim’in takvaya ulaşabilmek için referans kaynağı oluşu ve yol göstericiliğinden bahsedildikten sonra takva sahiplerinin portresi çizilmektedir. Bu portrede “gayba imanı, namaz kılmayı, infak etmeyi, Kur’an-ı Kerim’e imanı, kitaplara imanı ve ahirete imanı” öne çıkarmaktadır.

Aslında Bakara Sûresi’nin ilk beş ayetinde takva sahiplerinin özelliklerinin özeti sunulmaktadır. Gayba imanın içinde “Allah’a iman, meleklere iman, cennete, cehenneme, kadere iman, Allah-u Teâlâ’nın peygamber gönderdiğine iman” gibi bizim için gaybî olan bilgilerin tamamı vardır. Yani gayba iman bölümü imanın altı esasını hatta altı esasın dışındaki........

© Milli Gazete