Siyonist İsrail’in Gazze’deki soykırımına bütün dünyanın tepki vermesine rağmen katliamın durdurulamamasının gerçek nedeni İsrail’in sahip olduğu güç değil, ABD’nin İsrail’e sahip çıkmasıdır. ABD’nin korumadığı bir İsrail, en gelişmiş silahlara sahip olsa dahi Gazze’deki direniş karşısında asla başarılı olamaz.

Siyonist lobiler, ABD’nin dış politikasını tamamen ele geçirdiğinden, İsrail’e tam koruma sağlamakta, bütün dünyanın tepkisine rağmen Siyonist katliam ve soykırıma önayak olmaktadır.

Siyonizm’in lobi gücü sadece ABD’yi değil, halkı Müslüman ülkelerin liderlerini de etkilemiştir. Bu yüzden vekâlet savaşı yürüten İran ile zulme başkaldıran Yemen hariç, halkı Müslüman ülkeler, Gazze’deki katliam ve soykırıma karşı beklenen aksiyonu almaktan aciz vaziyettedir.

Bütün bu olumsuz tabloya rağmen Gazze’deki Siyonist zulme başkaldırabilen vicdan sahibi ve cesaretli liderlerin de varlığı, mazlumların gönlünü ferahlatmaktadır.

Siyonist zulme tepki koyan, mazlumların gönlünü ferahlatan liderlerden birisi Güney Afrika Cumhurbaşkanı Cyril Ramaphosa’dır. Ramaphosa, 29 Aralık 2023’te İsrail aleyhine Uluslararası Adalet Divanı’na dava açmış, mahkûm ettirmiş; BM üyesi tüm ülkeleri Filistin Devleti’ni tanımaya çağırmıştır.

Siyonist zulme tepki koyan liderlerden birisi de İspanya Başbakanı Pedro Sanchez’dir. “İspanya’nın nükleer bombaları, uçak gemileri veya büyük petrol rezervleri yok. İsrail saldırısını tek başımıza durduramayız. Ancak bu, mücadeleyi bırakacağımız anlamına gelmiyor. Çünkü tek başımıza kazanamasak bile uğruna savaşmaya değer davalar var” açıklamasını yapan Sanchez, İsrail’e karşı sadece kınama ve kâğıt üzerinde kalan sert beyanlarla yetinmeyerek, gerek siyasi, gerek hukuki gerekse ekonomik yaptırımlar uygulamaya........

© Milli Gazete