Kitleleri dönüştüren sinema
Bismillâhirrahmanirrahîm!
GÖRSELLİĞİN zihin ve hafızada “kalıcı” olduğunu biliyoruz. Bunun en geniş anlamdaki anlatımının sinema sanatında görüldüğünü bilmeyenimiz yok. Aslında, sinemanın “hayatın ta kendisi” olması istenir. Fakat bu alan özellikle en büyük yenilgileri “örtme”, tarih boyu izi silinmeyecek acıları “unutturma” aracı olarak kullanılıyor. Bu yüzden en kapsamlı algı operasyonlarının kullanıldığı alan sinemadır.
Anadolu Gençlik Dergisi, Temmuz 2025’te çıkan 306. sayısında sinema sanatının kitleler üzerindeki etkisini gündemine taşıdı. Konuyla ilgili 2 röportaj, 4 yazıya yer verildi. Bir de AGD’nin XLand adıyla ortaya koyduğu “Dijital Sinema Atölyesi” başlıklı yazı var. Sinema dosyasında konunun ciddi bir şekilde analizinin yapıldığı görülüyor.
Dosyadaki en kuşatıcı yazıyı, “Anladığımız ama konuşamadığımız dil: SİNEMA” başlığıyla Bilâl Yıldırım Bey yazdı. Yazı, “Kültür ve sanatın dili, diplomasinin dilinden daha yaygındır” şeklindeki “iddialı” bir cümlesiyle başlıyor. Sayın Yıldırım, kitlelerin gerçeklere ayıracak vaktinin olmadığını, 7 Ekim seçimleri akşamı bombalar patlayıp gergin bir gündem oluşmasına rağmen; toplumun, “Topu Kim Atacak, Engeli Kim Aşacak?” yarışmasına kilitlendiğini örnek gösterdi.
Okumayan toplumların bilgiyi araştırarak, tarihî vesikalardan değil; filmlerden öğrendiğini anlatan Yıldırım, ABD’nin ürettiği suni kahraman Rambo filmlerinin, Afganistan mücahitlerinin efsanevî zaferini çaldığını, unutturduğunu açıkladı. Pentagon’un sinema sektörüne harcadığı ciddi bir bütçesi olduğu görüşüne yer verdi. Bu alanın boş bırakılmaması gerektiğine vurgu........
© Milli Gazete
