menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Kıbrıs, Barış Harekâtı ve günümüz

9 1
19.07.2025

Bismillâhirrahmanirrahîm!

KIBRIS, tarih boyunca stratejik öneminden hiçbir şey kaybetmedi. Mısır, Hitit, Fenike, Pers, Roma, Bizans medeniyetlerinin sahipleri Kıbrıs’ın vazgeçilmezliğini gördüler. Zaman oldu, korsanların karargâhı oldu. Kıbrıs Müslümanların eline 647’de Hz. Osman (r.a.) döneminde geçti. Osmanlı’nın 1571’de Kıbrıs’ı fethinden itibaren 308 yıl elimizde kaldı.

1877’de Ayastefanos Anlaşması imzalanırken, Ruslar bazı zorluklar çıkarmaya başladı. Bu süreçte İngiltere, Kıbrıs’ta üs kurmak şartıyla Osmanlı’ya destek verdi. Ada’ya İngiliz parmağının girmesi Kıbrıs’ta sıkıntılı günlerin başlamasına yol açtı. İngiltere, sömürgeci zihniyetini Kıbrıs’a da taşıdı.

Kıbrıs’ı bu kadar stratejik yapan gerçek, önemli ticaret yollarının üzerinde olmasıdır. Süveyş Kanalı’na yakınlığı da dikkate alınırsa Kıbrıs’ın önemi daha iyi anlaşılır. Çünkü Kıbrıs üzerinden Doğu Akdeniz, Afrika’nın kuzeyi, Orta Doğu, Uzak Doğu gibi yerler kolaylıkla kontrol altına alınabilir.

Kıbrıs’ın Siyonistlerin Arz-ı Mev’ud sınırları içinde bulunması da düşmanının ne kadar çok olduğunu gösterir. Türkiye’nin güvenliği Akdeniz’deki güvenliğiyle yakından ilgilidir. Bunu en iyi anlayan Erbakan Hoca, “Kıbrıs demek, Türkiye demektir” diyerek gerekçesini açıklar:

“Kıbrıs, Türkiye’nin bütünlüğünün sigortasıdır. Kıbrıs, Orta Doğu’nun barışı, İslâm âleminin huzuru ve Türkiye’nin korunması için büyük önemi haizdir. Kıbrıs’ta en ufak bir taviz vermeye kalkışıldığı takdirde bu, çorap söküğü gibi gelir. Önce Kıbrıs’ın elden gitmesini doğurur. Arkasından Ege, Doğu Anadolu, Ermenistan, Pontus, Bizans gelir.”........

© Milli Gazete