Dünya savaş ve çatışmaya mahkûm mu?
Bismillâhirrahmanirrahîm!
BÜYÜK şeytan Amerika’nın “sınırsız” destek verdiği işgalci İsrail, gemi azıya almış durumdadır. Zulüm ve soykırım; şiddetini artırmış, bir toplumu açlıkla yok etme noktasına dönüşmüştür. 8 milyarlık dünya olup bitene “seyirci” durumdadır. İnsanlık 8 milyonluk terörist İsrail’e mahkûm olmamalıdır. Siyonist yapı; öldürme, aç bırakma, şiddet uygulama, insan haklarını yok sayma gibi davranışlarıyla bugüne ve gelecek nesillere “çok kötü bir örnek” olmaktadır.
İnsan olma özelliklerinden yoksun işgalci İsrail kabinesinin Miras Bakanı Amichai Eliyahu’nun şu sözlerine bakar mısınız?: “Gazze Şeridi’ndeki gıda ve yakıt depolarının bombalanmasında sorun görmüyorum. Açlıktan ölmeleri gerekiyor. Eğer hayatlarından endişe eden siviller varsa, göç planını uygulamalıdır.” Bu sözler; Gazze, Filistin, Türkiye ve bütün insanlık için tehdit değil midir? İnsanların açlıktan ölmesinden zevk duyan bir sadistin medeni dünyada yeri olmamalıdır.
Bu üslûp insanî değerleri de tehdit etmektedir. Vahşeti gören dünya ayağa kalkmalı; tehlikeyi önlemelidir. Hangi dönemde yaşadığımızın farkında mıyız? Tâ M.Ö. 6. yüzyılda, antik dönem Çin’inin bir komutanı olan Sun Tzi’nin yazdığı “Savaş Sanatı” adında bir kitabı var. Yazarı diyor ki: “En yüce komutan; zaferi savaşmadan kazanandır.”
Sun Tzi’nin gerekçesi şu: “Savaş, halkların başına gelebilecek en büyük tehlikedir. Ölüm kalım meydanıdır. Ya ölme ya yok olma yoludur. En iyi zafer, düşmanla savaşmadan kazanılandır.”
HEPİMİZ SORUMLUYUZ
BUGÜNÜN insanı, insan........
© Milli Gazete
