Darbenin siyasi ayağı ABD ve DİB
Bismillâhirrahmanirrahîm!
BAZI kırılma noktası durumundaki önemli olaylar niçin kapalı kalıyor, dersiniz? 32 yıldır aydınlatılamayan Uğur Mumcu cinayeti ve 15 Temmuz hain darbe girişimi bunlar arasında! Bunlardan başka daha nice olay var. 15 Temmuz kalkışmasının üzerinden 9 yıl geçti. Yıl dönümlerinde “çözüm odaklı” değil de, “ayran kabartma odaklı” büyük lâflar ediliyor. Herkes kendine bir pay çıkarıyor; lâkin sıkıntılar bitmek bilmiyor.
Her şeyi konuşuyor, kahramanlaşıyorsunuz, tamam! Fakat bir daha darbe girişimi olmasın, diye niçin darbenin siyasi ve dış (ABD) ayağını araştırmamak için köşe bucak kaçıyorsunuz? Yoksa araştırılırsa karşınıza kendinizin ve işbirlikçilerinizin çıkacağından mı korkuyorsunuz? Bekâmızı tehdit eden bu kadar önemli olayın sebeplerini araştırmak ihmal edilebilir mi?
Darbenin Türkiye’ye verdiği zarar daha uzun yıllar tamir edilemeyecek boyutta! Bu kadar geniş ve uluslararası boyutlu bir organizasyon, güçlü bir siyasi destek olmadan yürütülebilir mi? Dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök, “Hükûmeti FETÖ’ye karşı uyarmıştık” diyerek karşılaştıkları durumu anlattı: “Pek bir şey yapılmadı. 15 Temmuz göz göre göre geldi.” (Sözcü, 20.10.2016)
Rahmetli Mehmet Şevket Eygi de Başbakan’ı şöyle uyarmıştı: “Altınızdaki zemin sessizce ve sinsice kazılmakta ve oyulmaktadır. İleride çok vahim ve telâfisi mümkün olmayan sürprizlerle karşılaşabilirsiniz! Siyasette maalesef vefa yoktur. Vefalı, sadık ve dost görünen herkese güvenmeyin!” (Millî Gazete, 30.11.2011)
ABD BAĞLANTISI
DARBE gibi........
© Milli Gazete
