menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Nadir elementler, şahsi ve siyasi meşruiyet uğruna satıldı mı?

10 3
yesterday

Nadir elementler sadece yeraltı zenginliği değil, milli egemenliğin mihenk taşıdır.

Bu kaynaklar üzerinden siyasal meşruiyet aranamaz.

Sözcü Gazetesi’nin 8 Kasım 2025 tarihli sayısında, “ ABD’ye Nadir Toprak Elementi Satıldı” başlığıyla yayımlanan haber, kamuoyunda ciddi bir endişe duyulmasına vesile oldu.

Haberde, Türkiye’nin 2023 ve 2024 yıllarında ABD ve Ukrayna’ya nadir toprak elementleri ihraç ettiği iddia ediliyor. Üstelik bu ticaretin, “meşruiyet karşılığı” veya siyasi yakınlaşma amacıyla yapıldığı ileri sürülüyor.

Bu iddialar, sadece ekonomik değil, aynı zamanda milli egemenlik ve bağımsızlık açısından da son derece hassas bir konudur. Çünkü nadir elementler, modern dünyanın enerji, savunma ve teknoloji dengelerini doğrudan etkileyen stratejik kaynaklardır.

Bu haber inşallah doğru değildir… Çünkü eğer doğruysa, mesele yalnızca “nadir elementlerin satılması” değil, Türkiye’nin bağımsızlık iddiasının sessizce delik deşik edilmesidir.

Türkiye’nin elinde bulunan bu madenler, dünyada yalnızca birkaç ülkede çıkarılabiliyor. Bu yüzden adı “nadir.” Fakat asıl nadir olan, bu kadar stratejik bir konuda milletin bilgilendirilmemesi, Meclis’in devre dışı bırakılması ve her şeyin “yatırım ortaklığı” kılıfıyla yapılmasıdır.

ABD’ye ya da başka bir ülkeye, yeraltı zenginliklerimizi kapalı kapılar ardında “stratejik ortaklık” veya “teknolojik iş birliği” adıyla pazarlamak, milletin madenlerini milletin haberi olmadan devretmek anlamına gelir. Bu tür anlaşmalar, geçmişte “kapitülasyon” olarak adlandırılırdı. Bugünse daha modern, daha cilalı kavramlarla sunuluyor: “yatırım, üretim, teknoloji transferi.” Oysa öz aynıdır: Bağımlılık.

CHP’li Deniz Yavuz........

© Milli Gazete