Hayvancılık bilerek çökertildi! Et neden uçuyor? Çünkü uçan başka şeyler var… Makas 7–17!
Yıllardır “millet tembel” diyerek suçu halka atanlar, aslında 7–17 makasının üzerini örtmeye çalışıyor. Etin değil, adaletin ve vicdanın uçtuğu bir düzenle karşı karşıyayız.
Türkiye bir zamanlar kendi hayvanını yetiştiren, kendi etini üreten, kendi bereketiyle ayakta duran bir ülkeydi. Ama bugün? Kendi toprağında üretim yapamayan, çiftçisini geçinemeyecek hâle getiren, milyarlarca lirayı yabancı ülkelerin kasasına aktaran bir tabloyla karşı karşıyayız. Daha vahimi, bu çöküşün merkezinde devlet kurumlarının en tepesindeki yöneticilerin adının geçmesidir. İthal edilen milyonlarca kilo etin Macaristan ve Çekya’da kurulan paravan şirketlerde dolaştığına dair haberler çıkıyor; şirket adresi diye gösterilen yerden ise sıradan bir Macar ailesinin evi çıkıyor.
Bu manzara, hayvancılık krizinin artık sadece ekonomik değil, ahlaki ve siyasi bir çöküş hâline geldiğini gösteriyor. Sorun tek bir kişi değildir; o kişileri güçlendiren düzen, o düzeni ayakta tutan zihniyet ve suçu millete atan anlayıştır.
Yıllarca kullanılan bir bahane vardı: “Millet tembel; kimse hayvancılık yapmak istemiyor.”
Oysa asıl tembellik bu cümlededir! Bu kadar kolaycı, bu kadar gerçekle ilgisiz bir yaklaşım olabilir mi?
Çiftçilik tembellikle açıklanacak bir iş değildir. Sabah gün doğmadan uyanırsınız, gece yarısına kadar ahırdan çıkmazsınız. 12–15 saat ter dökersiniz. Tatiliniz yoktur, sosyal hayatınız yoktur. Hastalandığınızda bile hayvanınızı başkasına bırakamazsınız. Ve bu emeğin karşılığı bir fabrikada ya da sıradan bir işte çalışan birinden fazla........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Gideon Levy
John Nosta
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
Daniel Orenstein