menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Dün “dört ayaklı Kürdistan” uyarısı yapanlar, bugün darağacı edebiyatı yapıyor.

14 39
27.11.2025

Bugün manşetlerden yükseliyor slogan:“Terör bitsin de varsın sonumuz darağacı olsun.”
Ton yüksek, söylem sert, hamaset yerli yerinde. Ancak bu ülkede artık hiç kimse hamasete değil, arşive bakıyor. Siyasetçiler unutabilir ama arşiv unutmaz. Bugün “vatan, millet” diye bağıranların dün hangi süreçlerin ortağı oldukları, kimlerle masaya oturdukları, kime ne söyledikleri hepsi kayıtlarda duruyor.

Örneğin 2015 yılında, çözüm süreci sıcaklığını korurken, MHP’nin önde gelen isimlerinden Semih Yalçın şunu söylüyordu:
“Erdoğan çözüm sürecinin kralıydı, bu dönemde işlenen suçlardan dolayı Yüce Divan’da yargılanmalı.”
Bugün aynı çevrelerin, dün “Yüce Divan” diye hedef gösterdikleri kişiyle yan yana durması, dün söylediklerinin zıttına düşen söylemler üretmesi kimsenin gözünden kaçmıyor.

Dahası var.
Türkiye’nin yakın siyasi tarihinde bir konuşma var ki, bugün gelinen noktayla yan yana koyunca en büyük çelişkiyi ortaya koyuyor.
Devlet Bahçeli’nin ATV – Siyaset Meydanı programında söylediği o sözler:

Dört parçalı büyük Kürdistan projesinin ilk adımı Kuzey Irak’ta atıldı. Türkiye, Barzani’nin peşmergelerini kırmızı halıyla........

© Milli Gazete