Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-56
Önceki yazılarla birlikte okunmasını tavsiye ederek kaldığımız yerden devam…
Buraya kadar yazdıklarımızdan anlıyoruz ki, oradaki “sizden” sizin dininizde olanları değil de sizin aşiretinizde/ocağınızda olanları, kabilenizde/bucağınızda olanları anlamındadır.
Burada “İza” yani “edince, ettiğinizde” (Maide 5) kelimesinin gelmesi ister mümin olsun ister müslim olsun, sizden önce kitap verilenlerden olanları da evlendiriniz denmiş oluyor.
Burada bir şey daha anlamış oluyoruz.
Hıristiyan ve Yahudilerle evlenmemiz helal kılınmıştır.
Burada bir soru akla geliyor: Hindu ve Budistlerle de evlenebilir miyiz?
Evet, onlarla da evlenebiliriz, ancak onları evlendirmekle mükellef değiliz.
Oysa Hıristiyan bir kadın kocasız olsa, onunla evlenmek aynı zamanda vecibedir.
***
“Âteytümühünne / Onlara iyta ettiğinizde.” (Maide 5)
“Siz verdiğinizde” denmektedir. Kocası verirse demiyor. Gerçi fiildeki zamir çoğul, mef’ul de çoğul olursa, her biri her birine ait olur. “Eşleriniz” dendiği zaman herkesin kendi eşi anlaşılır. Öyleyse neden çoğul getirilmiştir? “Sizden biri heladan gelirse”de olduğu gibi; “sizden biri evlenirse” şeklinde olabilirdi. Çünkü evlilik........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d