‘Adil Düzen uygulanabilir mi’ sorusuna cevap-3
Önceki yazılarla birlikte okunmasını tavsiye ederek kaldığımız yerden devam edelim…
Meseleye nereden bakıyorsunuz? Önceki yazımızda Hz. Ebu Bekir ve Ebu Cehil mukayesesini yaparken yazdıklarımıza istinaden bu soruyu soruyoruz…
Eğer dönemin süper güçlerinin Kisra’nın (Sâsânî Hükümdarı Hüsrev) veya Roma’nın sarayından bakıyorsanız durum başkadır; Medine’de yaşayan on binden biraz fazla insana tarafından bakıyorsanız durum başarısız gibidir. Veya padişah hırkası giyiyorsanız durum farklıdır. Lakin eğer Medine’de Medine Sözleşmesi/Anayasası ile inşa edilen İslam’ı (İslam Düzenini, Kur’an Nizamını) bir proje olarak anlayıp ona inanan Hz. Ebu Bekir gibi özümsediniz ve onun gözünden bakıyorsanız o zaman başarılı mıdır?
İşte ikisi arasındaki fark bu kadar nettir.
“Adil Düzen uygulanamaz” diyen akademisyenler ve benzerlerinin; neleri nasıl tevil ettiklerini, milyonlarca gencin İslam inancına olan bakış açılarını uygulama ile kıran sözde inananların yaptıkları ile nasıl savrulduklarını biz soralım bakalım: Mutlu musunuz?
Tevil edilen birçok meselelerin en sonunda ve özellikle günümüzde ülkede yaşattıkları apaçık ortadadır. Alternatif bir sistem ortaya koymalarını 1993 yılından beri bekliyoruz...
Buyurun, toplayın bütün bilge iktisatçılarınızı, ben de size bir üçüncü nesil hem genel “Adil Düzen” hem de........
© Milli Gazete
