menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

“Siyonist Hegemonyaya Karşı Stratejik Duruş Zamanı”

7 5
13.04.2025

Siyonist İsrail’in Filistin topraklarında yıllardır sürdürdüğü işgal ve zulüm politikaları sadece insani bir trajedi değil, aynı zamanda bölgesel istikrarı tehdit eden emperyalist bir plandır.

Bu projede amaç, sadece Gazze’yi kuşatmak değil; Doğu Akdeniz’den Levant bölgesine kadar uzanan geniş bir coğrafyada Siyonist bir tahakküm kurmaktır.

Son 2 yılda bu proje hiç olmadığı kadar hızla büyümektedir. Gazze'ye yapılan saldırılar, Lübnan'ın bombalanması ve Suriye'de yeni işgal girişimleri tehlikenin ne kadar ciddi olduğunun delilidir. Türkiye olarak bu tablo karşısında ya suskun kalıp tarihi sorumluluğumuzu inkâr edeceğiz, ya da ecdadımızın mirasına yakışır şekilde adaletin sesi olacağız. Artık net bir tercih yapmanın zamanı gelmiştir.

Çünkü İsrail bir timsahın avını yavaş ve sinsice yuttuğu gibi bölgeyi yutmayı hedeflemektedir.

Siyonist işgale karşı kurulan ittifaklar, oluşturulan bloklar şu an tarih sahnesinden silinmiş durumdadır. Bugün Siyonizm’e karşı sadece bir avuç direnişçi ve onurlu kitleler kalmıştır.

İşte Türkiye bu gerçeği asla unutmamalıdır. İsrail bugün bizimle çarpışacak gücü olmadığı için Netanyahu, "Biz Türkiye ile Suriye'de çatışmak istemiyoruz" demektedir.

İsrail bir zamanlar Mısır, Suriye, Ürdün için de aynı şeyleri söylüyordu. Fakat kendince uygun zamanı seçti ve onların da başına bela oldu. Bugün Türkiye, İsrail ve müttefiklerine karşı adımlar atmalıdır.

1. Diplomatik İlişkilerde Netlik ve İlkesellik

İsrail ile “normalleşme” adı altında geliştirilen diplomatik ilişkilerin bölgeye hiçbir fayda sağlamadığı, bilakis........

© Milli Gazete