Öğretmenden Ötesi
Geçen gün, liseden birkaç arkadaştan müteşekkil grubumuza gelen bir mesaj hepimizi derinden müteessir etti. Birkaç gün boyunca içimde bir şeylerin yerli yerine oturmasını bekledim. Çünkü hayatıma -ve eminim birçoğumuzun hayatına- en çok tesir eden üç beş kişiden biri hiç şüphesiz Fahrettin hocam olurdu.
Erzurum İmam Hatip Lisesi’nin nevi şahsına münhasır mezunları olan bizler, yani “98 ruhu”nun temsilcileri, o dönemin ruhuna şekil veren en önemli figürlerden birini kaybettik. Fahrettin hocamız, durul bekâya göçmüş...
Hayatımızın en deli dolu yıllarında, sessizliği, sükûneti, derinliği ve saygılı tavrıyla bizi hemen kuşatmıştı. Onda, o zamana kadar pek alışık olmadığımız meziyetler vardı; belki de bu yüzden, çoktan kalbimizi kazanmıştı. Onunla her yürüyüşümüz, her konuşmamız, hatta her suskunluğumuz bir dersti.
Bir kez öfkesine şahit olmuştum. Bir arkadaşımız, idarenin yaptığı bir haksızlıkta hocanın adını kullanmıştı. O gün alnında beliren damar hâlâ gözümün önünde; ok gibi sınıftan fırlamış, koridorda zor durdurmuştuk.
Okulun dört yıla uzaması, onunla geçirdiğimiz zamanı daha da bereketli kıldı. Sadece bizlerle değil, velilerimizle de gönül bağı kurmuştu. Velilerimizi birbirine, bizi de onların dostluğuna eklemişti. Her bayram evine uğrar, muhabbetinden istifade ederdik. Küçük oğlu Aliş adeta aramızda maskot gibiydi; Ahmet ise biraz daha büyüktü, ama arada........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d