“Âdemi Bul Âdem Ol / Âlemde Âdem Gizlidir”
“Âdemi bul âdem ol âlemde âdem gizlidir
Etme tahkir âdemi âdemde âlem gizlidir
'Arif anlar anlamaz erbâb-ı kışrı zahirî
Merdüm-i kâmil efendi hem açık hem gizlidir.”
(Yozgatlı Fenni)
***
· "Şu beş şey kalbi diriltir: 1-Âlimlerle oturmak, 2. Yetimlere şefkat etmek, 3. Oruç tutmak, 4. Az yemek, 5. Dünyayı haddinden fazla sevmemek." Envâru'l-Âşıkîn’den
*
· “Rabbimiz! Bizi doğru yola erdirdikten sonra kalplerimizi eğriltme, bize tarafından bir rahmet bağışla! Çünkü bağışı pek bol olan yalnız sensin!” (Âl-i İmrân, 8)
*
· “Ebû Amr (veya Ebû Amre) Süfyân İbni Abdullah radıyallahu anh şöyle dedi: ‘Yâ Resûlallah! Bana İslâm’ı öylesine tanıt ki, onu bir daha senden başkasına sormaya ihtiyaç hissetmeyeyim’ dedim. Resûlullah sallallahu aleyhi ve selem, “Allah’a inandım de, sonra da dosdoğru ol!” buyurdu. (Müslim, İmân 62.)”
Çarşamba
About Endlessness / Sonsuzluk Üzerine
"About Endlessness" (2019), Roy Andersson'ın yönetmenliğini üstlendiği, derin anlamlar ve insan doğasına dair çarpıcı bir bakış sunan bir film. Andersson, özellikle minimalist tarzıyla ve insan ruhunun kara mizah ve absürd detaylarını gözler önüne seren anlatımıyla tanınan bir yönetmendir. “About Endlessness”, onun bu tarzını en iyi şekilde yansıtan bir yapım olarak öne çıkıyor.
Film, birbirinden bağımsız ama birbirini tamamlayan kısa sahnelerden oluşuyor. Bu sahnelerde, insanın yalnızlık, ölüm, varoluş ve toplumsal koşullarla olan ilişkisi sorgulanıyor. Her sahne, bir insanın hayatındaki ufak ama anlamlı anları, tuhaflıkları ve acıları yansıtıyor. Andersson'ın karakterleri genellikle sıkışmış, çaresiz ve rutin yaşamın etkisi altında, ancak onların yaşadıkları olaylar bir şekilde evrensel bir anlam taşıyor. Bu bakış açısıyla film, hayatın anlamı üzerine düşündüren, bazen de absürt bir şekilde komik olan bir yapım. Andersson’ın sinematografik tarzı da oldukça belirgin. Sahneler, genellikle durağan bir şekilde çekilmiş ve tek bir bakış açısıyla izleyiciye sunuluyor. Her şey titizlikle kompoze edilmiş ve hiçbir ayrıntı rastgele değil. Bu şekilde, filmdeki her kare bir tablo gibi görünür. Aynı zamanda, mizahi öğelerle karışan dramatik anlatımı, hayata dair ironik bir bakış açısı sunuyor. Andersson, izleyiciyi kara mizahın ve trajedinin iç içe geçtiği bir dünyaya davet ediyor.
“About Endlessness”, özellikle insanın varoluşsal bir krizi ya da yaşamın sonluluğunu fark etmesiyle ilgili derin bir düşünceye dalmak isteyenler için harika bir film. Eğer Andersson’ın önceki filmlerini beğendiyseniz (mesela *A Pigeon Sat on a Branch Reflecting on Existence*), bu film de aynı şekilde farklı bakış açıları sunacak. Ancak bu tarzı her izleyiciye hitap etmeyebilir, çünkü film oldukça ağır, bazen soğuk ve uzak bir anlatıma sahip. “About Endlessness” filmine dair yorum yaparken, onu anlamak için sabırlı olmak ve derin anlamlar aramak gerektiğini söyleyebilirim. Roy Andersson'ın alışılmış anlatı tarzı ve derin felsefi mesajları, izleyicinin dünyaya dair düşünme biçimini sorgulamasına yol açıyor.
Perşembe
Zihni Körelten Yaşamlar, Ruhu Aydınlatan Sanatlar
Zaman zaman kendi hayatıma dönüp baktığımda, içinde bulunduğum çevrenin, yaptığım sohbetlerin, dinlediğim müziklerin zihnimi ve ruhumu nasıl etkilediğini daha iyi fark ediyorum. Bazen günlerce aynı yüzeysel konuşmaların içinde dönüp durduğumu, gürültünün içinde anlamı kaybettiğimi hissediyorum. İşte böyle anlarda şu cümleyi düşündüğüm olur: “Bu amaçsız ve düzensiz yaşam, ciddi ya da asil olan hiçbir şeyi anlamayan ve anlamak da istemeyen insanlarla birlikte olmak, zihinsel yeteneklerimi köreltti.” Ne kadar da tanıdık bir serzeniş, değil mi? Sanki yalnızca geçmişe değil, bugüne de söylenmiş gibi.
Gerçekten de insan zihni, tıpkı bir bahçe gibi ilgi ister, özen ister. Onu besleyecek şeyler olmadığında, o bahçede otlar biter, toprak kurur, sonunda hiçbir şey yetişmez olur. Gündelik hayatın koşuşturması, sosyal medyada tüketilen onca bilgi kırıntısı ve yüzeyselliğe mahkûm edilmiş ilişkiler, zihnimizi derinlikten uzaklaştırıyor. Hatta belki daha da kötüsü, bizi derinlik arama alışkanlığından uzaklaştırıyor. Oysa insan, düşünmek için yaratılmış bir varlık. Anlamı aramak, sorular sormak, kendini aşmak için var. Ama bu yol, sabır ister çaba ister yalnızlık ister.
İşte tam bu noktada,........
© Milli Gazete
