Vicdanlarda şafak attı
Kuraklığın sonu bolluktur.
Yağmurların yağması kurak topraklara can vermesi ve kuruyan otların, çayır çimenleri yeşermesi demektir.
Ateşler içinden çıkan Gazzeli çocuğun gözyaşları, bereketli Nisan yağmurlarından daha faydalıdır.
Yağmur, otlara can verirken, gözyaşları Rabbimizin bereketiyle ölmüş canları diriltir ve bir diriliş hareketi başlatır.
Katı şeyler yumuşatılacağında, onu suyun içine koyarlar veya yufka ekmeği yumuşatmak için üzerine su serperler.
Bu gözyaşları, katılığın medeniyet olduğunu, silah sanayisinin ilerleme ölçüsü olduğunu, ülkelerin servetini sömürmenin demokrasi ihracı olduğunu söyleyenlerin katı kalpleri için ilaç olur inşallah.
Gazze konusunda dünya politikacılarının, askerlerinin, basın-yayın çalışanlarının ve tüm insanlığın katı kalplerini, Amerika ve Avrupa silahlarıyla, Hıristiyan Hitlerin hortlağı olan Yahudi Netanyahu ve askerleriyle yakılan, yıkılan yaşlıların, çocukların, kadınların yanan yüreklerinden çıkan gözyaşları yumuşattı.
Dünyanın bütün itfaiye erleri, araçları ve yedi denizin suyuyla yumuşatılamayan gönüller, iki damla gözyaşıyla yumuşatıldı.
Vicdanlarda şafak attı.
Vicdanında şafak atmayanlar da var.
Mazlum ve mağdurların........
© Milli Gazete
