Kim ne derse desin
“Kur’an oldu delilimiz
Sırrı hakikat yolumuz
İmam Cafer’dir ulumuz
Mürüvvet keremdir erenler” diyen Pir Sultan Abdal, delilinin, yani yol göstericisinin Kur’an olduğunu söylüyor.
(Pir Sultan Abdal, Hayatı ve Şiirleri, İstanbul maarif kitaphanesi, 1972)
Onun delili, ne Şaman kocası, ne Marx, ne de Trump.
Son günlerde Alevi aydınlar, ilim adamları, yazarlar, çizerler, Alevilerin dini durumlarını her yerde tartışmaya açmaları, hem Sünniler açısından, hem de Aleviler açısında hayırlara vesile oluyor.
Herhangi bir Sünni köyüne veya mahallesine varsanız ve “Ömeraliiii, Aliosmaaaan, Alibekiiii, Hasanhüseyiiin” diye bağırsanız birkaç tanesi dışarı çıkar ve size cevap verir.
Siyasilerimizin yapamadığı kaynaşmayı halkımız yaşantılarıyla yapmışlar ve devam ettiriyorlar.
Peki, “Delilimiz olan Kur’an”ı anlamada bizim mürşidimiz kim olacak?
“Kur’an’ın dışında bin dört yüz yıl içinde yazılan bütün kitapları atın. Yalnız benim kitapları okuyun” diyen ve Hazreti Muhammedi (S.A.V.) devre dışı bırakanların kitaplarından mı biz Kur’an’ı anlayacağız?
Bu sorunun cevabını da yine Pir Sultan veriyor:
“Mürşidim Muhammed, bildim yolumu
Rehberim Ali’dir verdim........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Gideon Levy
Penny S. Tee
Mark Travers Ph.d
John Nosta
Daniel Orenstein
Beth Kuhel