menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İnsanlığın tek vücut olması için

19 1
03.11.2025

İnsanlık, Adem aleyhisselamdan çoğaldı.

Kabil ile aykırılık ve ayrılık başladı.

Firavun Rab’lık iddiasına kalkışmış.

Mekke’de zamanla yaşamış Lat, Menat, Uzza isimli şahısların koyduğu kanunlar, değiştirilemez hale getirilmiş ve insanlar putperest olmuşlar ve herkes kendi putunu kutsamış ve düşman milletler olmuşlar.

Şu anda, bu çağda parası ve silahı büyük olanlar, kendilerini karşı koyulamaz hale getirmişler ve insanlar, onun verdiğini yutuyorlar.

Biz, Firavunları, Latları, Menatları, Uzzaları, Nemrutları, Trumpları, Şilerin kanunlarını hiçbir zaman Allah’ın ve Rasülü’nün önüne geçirmemeye dikkat edeceğiz.

Biz, onları ve bizleri yaratan ve öldüreni tanımak ve yalnız O’na kulluk etmekle bu insanlık ailesinin iki dünyasının da ma’mur olacağına inananlardanız.

Allah’u Teala’yı tanımak…

“Allah (c.c.) kimdir?” diye bir soru sorulmuş.

Kimlik nedir öyleyse? Yani, “Kim?” sorusu ile kimlik belirlenir.

Me­selâ; “Sen kimsin?” dediğimizde, adam kendisini nasıl ta­nıtacak “Ben Mustafa oğlu Mahmut, Karaman 1947 doğumlu­yum” diyecektir.

Peki aynı soruyu Allah (c.c.) için sorarsa birisi. “Sen kimsin?” dediğinde, bir babası olacak. Hâlbuki “O doğmamıştır, doğurmamıştır.”

Allah (c.c.) “Filan yerdedir” diye bir me­kân da veremiyoruz.

Felan zamanda doğmuştur da diye­meyiz.

Evveli ve sonu olmayandır.

Yeri yok, tarihi yok, annesi ve babası da yok. Ona nasıl kimlik vereceğiz biz?

Biz, Allah celle celalühe kimlik veremeyiz ama O bize kimlik verir.

Biz, Allah (c.c.)’ın kendisini tanıttığı gibi tanıyacağız.

Yoksa onu olduğu gibi tanımamız mümkün değildir.

Kendisini nasıl tanıtmış? Sıfatları ile tanıtmış. Zati ve sübuti diye bildiğimiz sıfatları bize çok iyi öğretilmiş.

Allah’ın (c.c.) zatını gözümüzün görmesi, gönlümü­zün, aklımızın kavraması mümkün değil.

Çünkü bir şeyin kavranılması, o şeyin insan gücünün hayalinin sınırı içine girmesidir.

Gücünün sınırı içine gireni de insan oğlu eler; emri altına alır, deler.

Hani en büyük Himalaya dağlarının tepesine tırmanarak Everest’in üstüne bayrak dikiyor insan.

Yani gözün gördüğü en büyük şeye insanoğlu varabilir.

Onu emri altına alabilir.

Aslana sirklerde........

© Milli Gazete