menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Çevre/aura/muhıyt/hale

19 1
08.05.2025

Çiçeklerin her biri, kendine özgü koku yayar.

Uzaktan gülün kokusunu aldığınızdan itibaren siz, gülün aurasına/muhitine girmiş olursunuz.

Gülün, hanımelinin, iğde çiçeğinin, beyaz zambağın, sümbülün her birinin kendine has kokusu olduğu gibi, etki altına aldığı ve kokusunun hissedildiği bir muhiti/aurası da vardır.

Yalnız güzel kokmakla kalmazlar, çevre/muhit/aurasını rengarenk çiçeklerle süslerler.

Materyalist insanlar, ucuza mal etmek, pahalıya satmak için biti, pireyi, keneyi, tırtılları… yok etmek için zehirli ilaçlar ürettiler ve çevreyi de kirlettiler, birçok faydalı canlıları da yok ettiler.

Hâlbuki bu tür zararlılardan kurtulmak için onları kaçıran kokulu çiçekleri çoğaltıp, evleri bağları ve bahçeleri süsleyip hem de zararlılardan kurtulurlardı ama gavurluk apayrı bir mikrop.

Sular da böyle.

Çölde su arayanlar, uzaktan gördükleri yeşilliğe doğru yönelirler.

Yeşillikler, suyun aurası/çevresi ve muhitidirler.

Şehirler, su kenarında kurulduğu gibi, medeniyetler de peygamberlerin çevresinde kurulmuştur.

Bütün peygamberleri günümüzde Müslümanlar temsil etmeye devam ediyorlar.

Bütün insanlığın teknolojisi bir araya gelseler bir damla suyu yok etmeye güçleri yetmez.

İşkence etmek için su damlasını yakarak kaynatıp yok ettiklerini zannederler ama o damla, buhar olur, gözden kaybolur, İbrahim aleyhisselamın ateşini serinliğe döndüren, yeri........

© Milli Gazete