“Ya bul, ya istifa et”
“İslam âlemi” deyince aklımıza gelen ülkeler hangileridir?
Müslümanların çoğunluğu doğuda mı batıda mı?
Kanuni Sultan Süleyman’ı bildiğimiz kadar Babür Şah’ı biliyor muyuz?
1483’te Fergana’da doğan 1530’da Hindistan’da kurduğu devletin başkenti Agra’da vefat eden, kurduğu devlet, İngilizlerin 1858’de Hindistan’ı işgal edinceye kadar devam eden devleti kurmuş.
Timur’un torunu, devlet başkanı, çok iyi bir Hanefi fakihi/âlimi, Zahiruddin Muhammed Babür Şah (1483-1530) Hindistan da bir devlet kurmuş.
Taç Mahal gibi sanat eserleriyle kanaviçe işler gibi işlemişler ve her eve su şebekesi gibi adalet dağıtmışlar.
Tac Mahal gibi, Kutub Minare gibi, Karta Mescidi gibi, Kızıl Saray gibi dünyanın en önemli eserlerini yapan, Hanefi fıkhıyla dokuz yüz yıl ülkeyi yöneten değerli insanların torunlarına yardım elini uzatıversek.
Osmanlı ecdadımızın Viyana’ya vardığını bilmeyenimiz yok ama Gazneli Mahmud’un, Timur’un, Babür Şah’ın Hint’e, Sind’e kadar gittiğini fazla bilmeyiz.
Şu anda Pakistan ve Bangladeş’te 400 milyon Müslüman varsa hep onların gayretiyle olmuştur.
Hindistan’da 300 milyon Müslüman, onların vesilesiyle gerçekleşmiştir.
Çin’de Çin ırkından 150 milyon Müslüman, onların etkisiyle İslam’dan haberdar olmuşlar.
Aşılmaz Çin setleri, İslam’ın nuruna engel olamamış.
Endonezya’da 250 milyon Müslüman’da yine onların etkisi var.
2009 yılında Hindistan’da Afgan asıllı, Arapça ve İngilizceyi ana dili gibi konuşan Ezher mezunu, “Milli Gazete” adı altında İngilizce gazete çıkaran rehberimize, “Babür’ün neslinden hiç kalan yok mu?” dediğimde,
“İngilizler merkezi yönetimde bulunan on binlerce Türk-Moğol yöneticilerin beşikteki çocukları dâhil, hiçbir kişi bırakmamışlar. Ben, Delhi’de üç dört aile olduğunu duydum ama görmedim.
Bunlar da o günden bu güne kadar tanınmamak için ticari iş yapmamışlar, hiçbir okula kayıt yaptırmamışlar.
Fakirliğin ve cahilliğin en alt çizgisinde bir hayat........
© Milli Gazete
