Ağabey diyor ki kepazelik değil de nedir yazıklar olsun
Sultan Süleyman’a kalmayan dünya, hiç kimse için baki kalmayacaktır. Zira insan doğar, yaşar ve sonunda ölür. Malum: “Her canlı ölümü tadacaktır.” (Âl-i İmrân/185) Önemli olan hayatta iken yaptığı iyilikler ve icra ettiği kötülüklerdir. İnsanlar zamanı gelince bunlardan hesaba çekilecektir.
Firavunlar da, Karunlar da, deccal de, saltanatlarından emin olanlar da en sonunda kara toprakla kucaklaşacaklardır. Herhangi bir sebeple makam sahibi olanlar, makamlarını ihtirasları uğruna kullanır, millete ait olanları cebine indirir, amme malını iktisap ederse, bunların akıbetleri hüsranla sonuçlanır. Çünkü kul hakkı, hak sahibi affetmedikçe, asla af şümulüne girmeyecektir.
Buna rağmen dünyevileşenler, siyasette devleşenler, astığı astık olanlar, zamanı gelince Azrail’e teslim olacak ve böylece dünya hayatını terk edecektir. Çaldıklarının, sömürdüklerinin onlara faydası olmayacak, hiç kimseden de yardım görmeyeceklerdir. Ayrıca milletinin nefretiyle anılacaklardır.
Onun için İsmail Safa derki:
“Şerâfetle asâlet fazl-ı zâtîden ibârettir
Fâzilettir şeref-bahşâ olan ecdâd ü ensâle.”
Yani, asil ve şeref sahibi olmak, bir şahsiyetin başlıca ve en büyük meziyetlerindendir. İnsanoğlunun dedelerine ve torunlarına bırakacağı vasıf, fazilet sahibi olmaktır. Çünkü faziletsiz insanların makamı........
© Milli Gazete
