Ağabey diyor ki; Herkesi kucaklamalıyız
Ülkeleri yönetenlerin, insanlarına karşı müşfik ve merhametli davranmaları gerekir. Yöneticiler zulmetmekten uzak durmalı, kendisine teslim edilen emaneti adil bir şekilde kullanmalı, ötekileştirici değil, birleştirici olmalıdır. Gaddar davranışlardan uzak durmalıdır.
Nâbî der ki:
Çok görmüşüz zevâlini gaddâr olanların
Hengâm-ı fırsatında dil-âzâr olanların
Demek istenir ki; eline fırsat geçtiği zaman gönülleri, kalpleri kıranların ve daima haksızlık etmeyi âdet edinmiş olanların, günün birinde yıkılıp gittiklerini çok görmüşüzdür. Zira bu gibi insanlar fırsattan müstefit olmayı iyi bilirler. Onun için de irileşirler, îmânî kalıplara sığmak istemezler.
Ama bunların ömrü uzun sürmez. Zira önce Allah’ın, sonra da milletin sillesini yerler. O zaman da yerle yeksan olurlar. Yine Nâbî der ki:
Oldu sermâye-i hayret bana bîm ü ümmîd
Bilmem eyleyecek girye midir hande midir?
Yani, bu ahvali görünce, ümit etmek ve bir taraftan da “acaba?” diye korku ve heyecan çekmek, bana adeta şaşkınlık sermayesi oldu. (Bu durumlara) ağlamak mı lazım, gülmek mi? Bir türlü kestiremiyorum denmektedir.
Ümit etmekten uzak durmamalı, buna rağmen........
© Milli Gazete
