menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Yapılmasını istemediğin

15 0
29.10.2025

Hayat olarak tanımlanan süreç içinde her insanın, her bireyin, her kişiliğin kendine özgü arzuları, hayalleri, umutları, beklentileri, zevkleri, mutlulukları vardır. Bunları kimileri açıkça, sıkça ve ısrarla dile getirirken, kimileriyse böyle yapmadan kendi içlerinde, zihinlerinde barındırıp korurlar. Her nasıl olursa olsun, insan, bilincinde olsun veya olamasın, bütün bunlar sayesinde yaşadıklarına kendince bir anlam yükler ve ona göre hareket etmeye çaba gösterir.

Doğal olarak, söz konusu durumlar, bir yanıyla tasavvur veya tasarım olarak, öbür yanıyla gerçeklik şeklinde nitelendirilebilir. Bunlar arasında gerekli, anlamlı, yerine göre zorunlu bir ilişki ve denge kurulması kaçınılmazdır. Eğer kurulan ilişki ve denge birbirini tamamlamıyorsa, bir bakıma kendi içinde bir uyum sağlayamıyorsa, hayatın akışı da olması gereken anlamdan ayrı düşebilir, hatta çelişebilir ve çatışabilir. O takdirde hayat, sadece anlamsız bir tasarım ve gerçeklik olarak kalmaz, üstelik o insan için çekilmez ve taşınamaz bir yüke, anlama ve değere dönüşür. Bu durumda, sadece hayat değil, o........

© Milli Gazete