Bismillahirrahmanirrahim

Âlemlerin Rabbi, Rahman ve Rahim olan Allah’a hamt, Peygamberimize, âline ve sahabelerine salât ve selam ederiz.

Hiçbir şey kendiliğinden olmaz. Bir ülkede adil bir düzen kurmayı bir sorumluluk ve görev olarak görenlerin, bunun kendiliğinden olmayacağını bilmesi gerekir. Hak-Batıl mücadelesi üzerine ikame edilmiş dünya hayatımız, bir imtihan ise, bu imtihanı kazanmak, hayatımızı “iman ve cihat” şuuruyla düzene koymamıza bağlıdır. Allah’ın nurunu söndürmeye çalışanlar karşısında, Allah’ın nurunu, hâkim kılmaya çalışanların vaziyet almaları, bunun bütün gereklerini yerine getirmeleriyle olur. Enfal 60: “O düşmanlara karşı gücünüzün yettiği kadar kuvvetler, güçlü ordular ve atlı birlikler, hareket kabiliyeti yüksek birimler hazırlayın. Onunla Allah’ın düşmanını, sizin düşmanınızı ve onlardan başka sizin bilmediğiniz Allah’ın bildiği düşmanları dehşete düşürür, korkutursunuz. Allah yolunda İslam uğrunda karşılık beklemeden, değerli mallarınızdan gönüllü olarak ne harcarsanız size eksiksiz ödenir. Siz asla haksızlığa uğratılmayacaksınız.” Yeni bir saadet dünyasını İslam ile kurmak isteyenlerin, gücü oranında maddi ve manevi hazırlık yapması, cihat görevinin gereğidir. Yeryüzünde “insan” türünün özgürlük, saadet ve refahını gerçekleştirmek için, İslam’a teslim olmuş Müslümanların bu görevi yapacak bir teşkilata, araç ve gereçlere sahip olmaları kaçınılmazdır. Erbakan Hoca’mız bu görevi; şuurlanmak, çelikleşmek ve üretim olarak ifade etmiştir. Şuurlanmak; bu görevi niçin yaptığımızın farkında olmaktır. Hiçbir bahanenin, zorluğun, imkânsızlığın ardına sığınmadan, denileni yapmak için hedefe kilitlenmektir. İslam’ın, aksiyon dini olduğunun farkına varmaktır. Çelikleşmek; görevin nasıl ve kimler tarafından yapılacağının bilinmesidir. Ülkede, ilde, ilçede, beldede, köy ve mahallede, insanın yaşadığı her yerde, hakkı tebliğ edecek eğitimli bir kadronun bulunması, var olmaktır. Çelikleşmek; bir yerde, disiplin ve........

© Milli Gazete