Zorlarla sınandığımız mevsimlerin birinde gönlümüz yine gökyüzü istiyor Murtaza! Biz, Habil’in yasını tutmaktan asla vazgeçmedik… Modernist Müslümanlar buzağıyı Rab edindiler… Karanın, suların ve geminin Rabbine olan inançlarını kaybettiler. Bizim gözümüz her daim Tur Dağı’nda! Mevzimizi hiç terk etmedik. Dünyaya okçular tepesinden aldığımız ibretle bakmaya devam ediyoruz Murtaza…

Saadet Partililer böyledir. Ortaokula giden çocuklarına, Siyonizm’in 5767 yıllık tarihçesini belletir, onlara memuriyet değil Fatih olma hayali kurdururlar… Avrupa’nın köhnemiş, kokuşmuş, sapkın ahlak anlayışını değil, insanlığa saadet evreninin tarifini veren İslam medeniyetini referans alırlar. Saadet Partililer Superman, Örümcek Adam, Iron Man bilmezler. Şeyh Ahmed Yasin’leri vardır. Tekerlekli sandalyede kısmen felç haliyle tüm dünyayı dize getiren… Bilge Kral Aliya’nın felsefesini okuturlar evlatlarına… Malcolm X gibi cesur olmak isterler… Metin Yüksel gibi şehit…

Saadet Partililer böyledir. Tavizin tavizi doğuracağını bilirler. Mahremiyet sınırlarını bilirler. Haramı, helali bilirler. Baby-shower, cinsiyet belirleme partisi yapmazlar. Kurban keserler. Yetimlere, yoksullara dağıtırlar. Çocuklarına Lima, Linya, Litvanya gibi saçma sapan isimler aramazlar. Erkek çocuklarının adını İsmail, kız çocuklarının adını Meryem koymak isterler. Feda olsun diye. Çünkü her şeyden önce “ben”i “biz”e feda etmek düsturu öğretilmiştir kendilerine… Ben için yaşamazlar, biz için yaşarlar. İsterler ki çocukları da din-ü devlet uğruna insanlığa faydalı bir ömür yaşayıp........

© Milli Gazete