menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Münteha’nın hiçlik sevdası

12 0
yesterday

Siz akıllı olmak ile övünen kadir kıymet bilmez insanlar! Dedi ilkin... Ölmeyecekmiş gibi yaşıyorsunuz. Hiçbir annenin ölümüne şahit olmadınız mı? Anneler bile ölüyormuş, diye devam etti Münteha… Her derste girizgâhı ölümden yapardı. Çünkü ölmeyen ölemez. Ölmek istemez. Ölümden korkar. Hepimiz gibi… Korkan sevemez; hakkı, hakikati, yaratanı… Sevemeyen idrak edemez canı, cananı, dermanı… Akıl ve keder girdabında boğulur gider.

Münteha, hak davanın zarif temsilcisi… Hiçlik yolunun yılmaz müdafisi… Hem eş, hem anne, hem ilim talibi, hem merhametli bir dergâh hadimi… Kalabalık bir şehrin, en kalabalık meydanında, cebinde zikrullahı her bir habbesine nakşettiği doksan dokuzluk tesbih, sırt çantasında bebek bezi, elinde eskilerden bir mikrofon bağırıyor divane gibi… Siz akıllı olmak ile övünen kadir kıymet bilmez insanlar! Öleceksiniz. Toprağa hediyeler hazırladınız mı? Sizi şefkatle bağrına basmasına değecek, ameller biriktirdiniz mi? Börtü böceğin size dokunmaya hayâ edeceği bir yürek inşa edebildiniz mi? Evlatlar yetiştirdiniz mi en büyük gayesi hiç olmak olan?

“Nedir bu hiçlik Allah aşkına!” diye sordu oradan akıllının biri… “Allah için gönülle düşünmek” dedi Münteha… “Ama Allah’ın izin verdiği kadar düşünebilmek” diye ekledi… Karşıdaki akıllı hanımefendi bozardı kızardı. “Bu, çok duygusal bir yaklaşım değil mi” dedi. İnsan aklına hakaret ediyorsunuz. Tüm insanlığı, aklı kiraya vermeye teşvik ediyorsunuz. Gülümsedi Münteha. “Ihlamur içer misiniz?” dedi. Afalladı, duraksadı ama girdi yobazların arasına oturdu muhabbet tasından içti. Hal hatır sordu Münteha. Derdini tasasını dinledi. Hiç konuşmadılar, akıllılığı veya akılsızlığı…

Dertleştiler.........

© Milli Gazete