Gerçek Müslüman liderlerin eylem-söylem tutarlığı üzerine bir analiz
Söyledikleri ile yaptıkları asla tutarlı olmayan, sahtekâr Müslümanların çağına hoş geldiniz. 21. asrın gidişatına çok uygun bir giriş oldu. Aslında bu ilk insandan yana var olan bir ruh hastalığıdır. Bu yüzden İslami literatürde çeşitleri ile birlikte “münafıklık” diye bir tanımlama mevcuttur. Ancak bu asrın başlangıç yılı olan 2001 yılından itibaren ülkemiz ve dünya üzerinde yaşanan gelişmeler, sözde yaşayan sözde Müslümanların halleri bu çağı “Münafıklık Çağı” olarak nitelendirmeyi elzem kılıyor.
İnsanlık tarihinde Allah’ın muttaki kullarının bu denli izzetsiz kaldığı, münafıkların bu denli hüküm sürdüğü başka bir dönem yoktur. Olaylar nettir tarihte… Toplum sapıtır. Peygamber gelir. Tebliğ yapar. İnananlar azınlıktadır. Çoğunluklar inkârcıdır ve helak olurlar. Dönem kapanır. Son peygamber olan Hz. Muhammed Mustafa’ya kadar bu şekilde devam etmiştir. Rasulullah’tan sonra 3 Mart 1924 tarihine kadar halifelik sistemi sürekli var olduğu için aynı şekilde bu denli bir zillet hiçbir zaman söz konusu olmamıştır. Halifeliğin kaldırılmasından 2001 yılına kadar olan süreç içerisinde de az da olsa, Müslüman liderlerin, Müslüman toplumların bir mücadelesi vardır Siyonizm’e karşı…
2001 yılından sonra Siyonizm’e biat merasimleri hızlanmıştır. 24 yıl içerisinde tüm Müslüman liderler biat etmiş, etmeyenlerin kellesi alınmıştır. 7 Ekim 2023 tarihinden beri yaşanan tüm olayların en özet sebebi budur. Kimi sadece kendini düşündüğü için, kimi tahtını tacını, sülalesinin saltanatını düşündüğü için, kimi ideolojisine hizmet etmek için, kimi ırkına hizmet etmek için, kimi tavizkâr yöntemler ile sözde memleketi ve ümmeti kurtarmak için, zaman kazanmak için… Bla bla bla akılsızca sebeplerden dolayı Siyonizm’e biat ettiler. Sonuç? Siyonizm hepsini yumuşacık, jelibon tadında sahtekâr Müslüman toplumlara dönüştürdü. Şuan bırak Siyonizm’e karşı cihat etmeyi, dövüşecek erkek kalmadı piyasada… Müslüman ülkeler; LGBT ile, teşhircilik ile, hedonizm ile yığınla cinsel sapkınlıkla mücadele ediyorlar… Çocuklarımız sapıtmasın diye Allah’a yalvarıyoruz. Biz kim cihat kim!
Irak düştü, diğerleri seyretti. Suriye karıştı, diğerleri seyretti. Mısır’da Siyonist Sisi köpeği darbe yaptı, diğerleri seyretti. Yemen iç karışıklıklardan, açlıktan perişan hale geldi, diğerleri seyretti. Burada müsaadeniz ile fiil değiştirmek istiyorum. Libya’da istikrar yerle bir oldu, diğerleri sırasını bekledi. Keşmir’de, Doğu Türkistan’da, Afrika’nın çeşitli bölgelerinde çeşit çeşit kâfir, Müslüman kardeşlerimize zulmetti, bizler sıramızı bekledik. 7 Ekim oldu. Yahudi terör örgütü İsrail, Gazze’yi yerle bir etti. Sıramızı bekledik. Lübnan’ı vurdu, sıramızı bekledik. Suriye’yi vurdu. Sıramızı bekledik. Yemen’i vurdu. Sıramızı bekledik. Malta’da vicdan gemisi vuruldu. Sıramızı bekledik. İsrail; Madleen, Hanzala gemilerine el koydu. Sıramızı bekledik. Pazartesi ve Salı akşamı iki kere Tunus’ta Sumud Filosu’nu vurdu. Sıramızı beklemeye devam ediyoruz. Salı günü Katar’da bir binayı vurdu ve biz hâlâ sıramızı bekliyoruz. Peki Neden? Çünkü biz eylemi söylemi bir olmayan tutarsız sahtekâr Müslümanlarız. İslam’ı kendimize göre dönüştürdük ve nesillerimizi de bu ahlâksızlıkla yetiştiriyoruz. Çünkü aramızda, Kur’an-ı Kerim’i ve Rasulullah’ı doğru anlayan, ölümü vuslat sayan, şehadet arzulayan gözü kara liderler yok. Korkularından geceleri yalnız kaldıklarında tir tir........
© Milli Gazete
