Barların ele geçirdiği kütüphanesiz tarihi şehir: Mardin
Öksüz kalan hane gibi… Kaba işçilik var. Nezaket yok. Sıvayla duruyor ruhlarımız. Moğollar da geçmedi yakın zamanda buralardan. Endülüs de değil ki yakılsın kütüphanelerimiz... Bozuk yollarımız var. Bozuk insanlarımızı düzeltecek kitaplarımız yok. Doğal gaz ulaşmayan beldelerimiz var. Doğayı yaratan iradenin manasını kavratacak ilim yuvalarımız yok. Varlık ile yokluk arasında hep yok olanı tercih etmeye zorlanmaktayız.
Uyanık kütüphane sektörünün, bir şehrin sınava hazırlık kavgasını ayakta tutuyor olmasının ne demek olduğunu bilir misiniz? Şehrin tek doğru dürüst kütüphanesi olan üniversite kütüphanesine girebilmek için kuyruk oluşturan çocukların, eğitimde neden geride kaldığını sorma hakkını kim kendinde bulabilir ki? Kitapla, dergiyle, yayıncılıkla, kitap kahvelerle, kütüphanelerle, tanışmamış olan insanları, talep etmemek ile suçlayamazsınız. İnsan bilmediği bir şeyi nasıl talep edebilir? Hiç görmeden sevilecek olan şeyler sadece Rabbimiz katındandır.
Koca bir şehrin; tüm bürokrasisinin, tüm kurumlarının, tüm özel sektörünün, tüm sivil toplumunun yönetildiği merkez ilçe olan Artuklu ilçesinde, insanlar hayatlarına kütüphane olmadan devam ediyor. Kimse buna itiraz etmiyor. Kimse çocuklarının neden Nureddin Topçu okumadığını, neden Aliya okumadığını, neden Fuat Sezgin’i tanımadığını dert etmiyor. Gariban halk da akışına bırakmış. Böyle gelmiş böyle gider tadında hayatlarına devam ediyorlar.
Kütüphanesi olmayan, yönlendirilir
Anadolu’da Müslümanların sıfırdan kurduğu tek şehir olduğu iddia edilen Mardin’in… Artuklulardan kaynaklı olarak, mimarisi Kudüs ile birebir aynı olan… Hatta sokaklarında yürüdüğünüzde; Davud ile, Süleyman ile, İsa ile hatta Miraç’ta Hz. Muhammed Mustafa ile yürüdüğünüzü düşündürecek kadar........
© Milli Gazete
