Bizi yokluktan varlık alemine çıkaran, hem nefislerimizde hem de kâinatta gösterdiği âyetlerle varlığı ve birliğine muttali kılan, gönderdiği peygamberlerle, ilahi kılavuz doğrultusunda yaşamımızı her yönüyle bir çerçeveye oturtan Allah Teala’dan başka dost edinmek, akıl kârı mıdır? Allah’tan başka ilah edinen, dost edinenlerin hali ne kötüdür. Şöyle ki insanoğlu tabiatı itibariyle zaten zayıf yaratılmıştır.[1] Hayatında sürekli olarak farklı kaynakların etkisi altındadır. İmtihanların pençesinde de sürekli olarak incinir, acziyetini hisseder ve sığınacak bir merci arar. Hakikati bu olan insanoğlunun yegane güç sahibi Rabbine sığınmadığı, başka başka komuta merkezleri tanıyıp, onlara güvendiği, yöneldiği takdirde nasıl bir sıkıntıya düşeceği, ne türlü bunalımlara gireceği üzerinde düşünmemiz gerekmektedir.

Allah Teala yüce kitabımızda şöyle buyurur: Allah’tan başkalarını dost edinenlerin durumu, kendine bir ev edinen örümceğin durumu gibidir. Evlerin en dayanıksızı ise şüphesiz örümcek evidir. Keşke bilselerdi![2] İsmail Hakkı Bursevî (r.aleyh) âyetin tefsirinde şöyle der: Yâni putlara tapanların ve onları dost edinenlerin, onlardan fayda ve şefaat umarak onlara gönül verenlerin durumunu, yuva edinen örümceğin durumuna benzetmek için, böyle somut bir teşbih yapılmıştır. Nasıl ki örümceğin yuvası, örümceği sıcak ve soğuktan, yağmur ve sıkıntıdan kurtaramaz ve en hafif bir rüzgâra karşı mukavemet gösteremez. İşte putlar da aynen böyledir. Bunlar, putperestlere fayda-zarar, iyilik ve kötülük veremez. Nitekim serabı yani uzaktan gördüğü parıltıyı su sanan, kısa bir süre sonra aldandığını anlar. Kim Allah’tan başka bir dayanak tutarsa hiçbir şey elde edemez. Helâkı da bu itimat ettiği şeyde olur.[3] Tarihi incelediğimiz zaman insanoğlunun Allah’tan başkasına yöneldiği süreçler hep felaketle neticelenmiştir. Bu süreçlerde beşeriyet en........

© Milli Gazete