İyi bir anne…
Mücadelesiyle tüm annelere örnek olan Ümmü Seleme (r.anha) anlatıyor: “Kocam Ebu Seleme, Medine’ye hicret etmeye karar verdi. Deveyi hazırladı; beni ve oğlum Seleme’yi bindirdi. Sonra deveyi sürdü. Mahzumoğullarından bazı adamlar gördü, kalkıp ona doğru geldiler ve: ‘Hadi sen kendin gidiyorsan git; fakat şu kızımızı yani senin hanımını götürmene müsaade etmeyeceğiz. Çünkü o, bizim akrabamızdır’ diyerek, devemin yularını eşimin elinden çekip aldılar. Bunun üzerine kocamın kabilesi de bu durumu görünce kızdılar, ‘Eğer oğlumuzdan kızınızı alırsanız, biz de torunumuzu size bırakmayacağız’ diyerek oğlum Seleme’yi çekiştirmeye başladılar ve çocuğu çekip aldılar. Kocamı, beni ve çocuğumu birbirimizden ayırdılar. Her sabah şehrin dışında oturup akşama kadar ağlıyordum. Bu hal, bir yıl böyle gece gündüz devam etti."
***
Tüm bu olup bitenlere rağmen Ümmü Seleme ne dininden ne eşinden ne çocuğundan ne de ailesinden vazgeçti. Hiç terk etmeden iki şeye bir yıl boyunca devam etti; birincisi her gün muhakkak Kâbe’nin avlusuna gider, kendisini eşinden ve çocuklarından ayıran akrabalarına karşı konuşur, yaptıkları yanlışı herkese anlatır ve onlara beddua ederdi. Bu, çok ciddi bir direnişti. Yapılan zulüm günden güne duyuluyor, dilden dile konuşuluyordu. Ümmü Seleme, bu mücadelesi ile zulme engel olamıyorsa da o zulmü herkese duyuruyordu. Onun bu mücadelesi, adanmışlığı ve kararlılığı bazı müşrikleri bile etkiliyor ve........
© Milli Gazete
