menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Terörsüz Türkiye

12 0
16.09.2025

Terörsüz Türkiye başlığıyla başlatılan üçüncü açılım süreci hiç şüphesiz ki terörü bitirmesi, kardeş kanının, evlatlarımızın canının heba olmasının engellenmesi, vatanın kaynaklarının fakirin, fukaranın hizmetine, kalkınma yönüne aktarabilmesi için olumlu bir adımdır. Terörsüz Türkiye planını, girişiminin başarılı olmasının şartı daha önce yapılan hatalardan da ders alarak silahlarını tamamen bırakmış terör örgütünün siyasi ayağıyla muhatap olmaktan geçer. Terör örgütünün cinayet işlememiş üyelerinin topluma kazandırılmasını sağlamaktan geçer. Saadet Partimiz terörün bitirilmesine katkı yapabilmek için her ne kadar bazı çekincelerimiz olsa da bu komisyona katılmış ve yapıcı katkı vermeye çalışmaktadır. Daha önceki 2 seferde olduğu gibi hükümetin bu girişiminin akamete uğramaması için bazı prensipleri sıkı sıkıya uygulaması gerekir. Birincisi Türkiye’deki terörün kaynağının hem mucidinin hem halen hamisinin Amerika olduğunun bilinmesi ve bununla mücadele ederken piyonları, kuklayı kuklacının kendisinden ayırabilmesi lazımdır. İşte burada çok kritik bir hata yapılıyor. Daha süreç başlarken terör örgütünün başının adı anılarak ve ondan medet umarak yapılan açıklamayla yola çıkılması, bu sürecin zaten bizde bir tereddüt oluşturmasına ve bu komisyona destek verirken bir burukluk oluşturmasına sebep olmuştu. Ama her şeye rağmen kendi hissiyatımızı ve değerlendirmelerimizi ikinci plana alıp “Bir katkımız olur mu acaba? Buradan bir yere varılır mı?” ümidiyle komisyon çalışmalarına katıldık.

Ancak gelinen noktada terör örgütünün başının Kürt kardeşlerimizin sanki temsilcisiymiş gibi anılması kabul edilemez büyük bir hatadır. Bu yapılanın getireceği açıktır. Süreç ne yönde işlerse işlesin, nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın, neticede bir terör örgütü başının toplum nezdinde kabul görmesi, hatta devlet aracılığıyla muhatap ilan edilip tanınmasıyla sonuçlanmış olacaktır. Hiçbir ideolojik yakınlığı, sempatileri olmamasına rağmen devlete karşı haklarımızı savunuyor zannıyla örgüte destek veren insanların haklı çıktıklarını hissetmesi olacaktır. Böyle giderse,........

© Milli Gazete