menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Yoksa siyonist tasallut bitmez

6 0
24.06.2025

Emperyalizm, sömürgeciliğin sanayileşmeyle kesişimi neticesinde ortaya çıkan “daha fazla kaynak, daha fazla hammadde” bahanesiyle, hem medeniyetler hem de çatışmalar beşiği Ortadoğu’yu 100 sene önce rahat bırakmamış ve dünyayı ateşe sürüklemişti. Bugün de ırkçı emperyalist hezeyanlar ve takıntıların peşine takılmış, tüm insanlığı kendisinden tiksindirme pahasına, bencilliğin, ikiyüzlülüğün, barbarlığın ve kural tanımazlığın dibine vurarak insanlığın başına yeni çoraplar örüyor.

1. Dünya Savaşı, yani aslına bakılırsa “1. Paylaşım Savaşı”nda şekillenen ve Batı’nın doymak bilmeyen menfaatlerine göre tasarlanan Ortadoğu coğrafyası ve buradaki birçok ülke, adeta “parçalanmak üzere kurulmuş” olduklarından mütevellit, emperyalizmin ve ırkçı emperyalizmin tasallutundan kurtulamadılar bir türlü.

Sykes-Picot anlaşmasıyla Osmanlı’nın ve elbette ki Ortadoğu coğrafyasının taksimini kendi aralarında yapan dönemin ekabir devletleri İngiltere ve Fransa, bugüne dek ulaşan birçok sorunun da amilleri oldular. Savaş sonrasında hayata geçen bu antlaşma Lübnan ve Suriye’yi Fransız mandasına; Irak ve Ürdün’ü ise İngiliz mandasına bıraktı. Ortadoğu’yu iki devletin nüfuz alanlarına bölen anlaşmada, Filistin toprakları konusunda uzlaşma sağlanamazken, uluslararası bir idareye bırakıldı. İngiltere’nin, 1917 sonunda Kudüs’ü, 1918 Eylül’ünde ise Filistin’i işgaliyle bölge, İngiliz idaresine girdi.

Filistin, dışarıdan sistematik göçlerle taşınan Yahudi nüfus ve bunların neden olduğu tedhiş ve terör ortamı nedeniyle birçok isyan ve çatışmalara sahne oldu, çatışmaları durduramayacağını anlayan İngiltere de meseleyi........

© Milli Gazete