menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Kayıp nesil Y kuşağı mı?

6 1
22.04.2025

19 Mart’tan sonra başlayan süreç, toplumdaki tepki ve şikayetlerin tetiklenmesini sağladı. Hukukun ve adaletin siyasallaştığı iddiaları alevlendi, toplumda bu yöndeki endişeler açığa çıktı. Bir siyasi çekişmenin yansıması olarak başlayan süreç, siyasi sahadan çıkarak toplumsal bir tepki alanına kanalize oldu.

Meydanlardan okullara, çiftçilerden öğretmenlere kadar toplumun farklı kesimlerinin sokaklara yansıyan tepkisinin, şikayetlerinin gerçek nedenini anlama yoluna gitmek yerine buradan hareketle basit komplo teorileri ve sıradan siyasi oyunlar türetmeye çalışmak, gerçek manada bir toplumsal “dip dalga”yı ıskalamak demektir. Elbette ki gerçek mesele, Cumhurbaşkanlığına aday olan bir siyasetçi olmaktan öte anlamlar içermekte. Toplumun farklı kesimleri, buradan hareketle kendi dertlerin, sıkıntıları, hayal kırıklıklarını, beklentilerini ve endişelerini dile getirme zemini buldular. Bunu anlamak yerine, meseleyi ana muhalefet partisinin siyasi mitingi ayarında düşünmek hem iktidar hem muhalefet açısından yanlış noktalara götürecektir.

Derdi, sıkıntısı, beklentisi gündeme gelmeyen, dikkate alınmayan, üretilmiş gündemlerle baskılanan toplumsal kesimler, özellikle de son 5-6 yıllık sürecin de yıpranmışlığıyla daha bir cesaretle seslerini yükselttiler. Sokağa çıkan öğrencinin veya köylünün ne gibi bir gizli gündemi, siyasi hesabı veya rant amacı olabilir yoksa?

Özellikle de Cumhurbaşkanlığı hükümet........

© Milli Gazete