menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

“Sahte” gündem

11 1
yesterday

Toplumsal gündemimiz her zamanki hararetini, sıcaklığını ve kalabalıklığını koruyor. Yoğun tempoya vatandaş olarak alıştık, bu durumu kanıksadık ama her gün nasıl bir garabete, ne türden bir skandala ve ne menem bir fiyaskoya uyanacağımız konusunda hala tarifsiz bir korkuyla karışık bir heyecan duymaktayız.

Son dönemin sıcak, hararetli ve hayrete şayan konu başlığı ise sahte diploma, sahte belge üretme, bunları e-devlet sistemine kaydetme, istenilen evrakları temin etme yani sözün özü dersek, sahtekarlık soslu dolandırıcılık, yani amiyane tabirle “alavere dalavere” işleri.. Bu işleri yapan sahtekarların, bu işlere tevessül edenlerin cüreti, cesareti nereden ileri geliyor, bu işleri yapanların aymazlığı veya bu işleri yaptıranların hak yemekten korkmayışı vs gibi birçok husus akıllara gelse bile insan öncelikle neye hayret edeceğini şaşırıyor.

Bunlara bir de “sahte pasaport” skandalı da eklenmiş gözüküyor. İddiaya (belki de iddiadan öte bir vakıaya) göre, yüzlerce Türk öğrenciye sahte yabancı pasaport düzenleniyor ve “uluslararası öğrenci” statüsü kazandırılıyor. Böylelikle bu “uluslararası öğrenci” statüsü kazanmış kişiler, sınava dahi girmeden özel üniversitelerin Tıp, Hukuk, Diş Hekimliği gibi yüksek puanlı bölümlerine yerleşiyorlar!

Öyle ya, iş dönüp dolaşıp yine “namusluların da namussuzlar kadar cesaretli olabilmesine” gelip dayanıyor. Belki daha doğru ifadesi, “namussuzların, namussuzluk yapmaya çekinmesi, bu kadar rahat olamaması” olmalı..

Asıl mesele, belki de kural-kaide toplumu olmayı bir türlü beceremeyişimiz, sürekli olarak........

© Milli Gazete