menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Siyasal Sisteme Sistemli Siyaset Gerek

4 1
10.06.2024

Türkiye’de son birkaç yıldır sokağın gündeminde başköşeye yerleşen ekonomik kriz ve hayat pahalılığı konusunda kısa vadede çözüm emaresinin olmayışı ekonomiye yönelik umutları tüketiyor.

Bunun siyasete, özellikle seçim sonuçlarına, beklenen düzeyde etkiyi yapmaması şaşılacak bir durum değil. Zira seçmene güven duygusu telkin edecek siyasi alternatifin ortaya çıkmayışı, eldeki/daldaki kuş misali, korumacı/istikrarcı seçmen eğilimlerini tetikliyor.

Ekonomik krizin yanına bir de alternatifsiz siyaset krizi eklendiğinde, her ne kadar bazılarının aklına siyaset dışı çözüm arayışları gelse de, seçmenler buna prim vermeyerek adeta siyasete aktifleşmesi için tazyik mesajları gönderiyor.

Kimi partilerin ciddi bir vaat ya da söyleme sahip olmadığı halde son iki seçimdir beklenmedik oylar alabilmesi seçmenin bu partiler üzerinden diğerlerine “sen de yapabilirsin” mesajı olarak okunabilir.

Çok partili yaşama geçildiğinden bu yana Türkiye’de ortaya çıkan siyasi tecrübeyle okuduğumuzda seçmenin partilere verdiği değişim mesajlarının tarihsel süreçte siyasetin formatlandığı dönemlerle örtüştüğünü söylemek mümkündür.

Demokrat Parti’nin öne çıkışı, 1960 darbesinden sonra CHP-AP arasında Türkiye’nin ilk koalisyonunun kurulması, 1980 darbesinden sonra Anavatan’ın tek başına iktidara gelmesi, 28 Şubat darbesi sonrası Adalet ve Kalkınma Partisi’ne yoğun destek verilmesi buna örnek olarak verilebilir.

Bu noktada seçmen eğilimlerinin gerçekçi ve belirleyici olmayıp algı yönetimi ve manipülasyon ile yönlendirilmesi durumu ile ilgili şerhimizi elbette belirteceğiz. Ama bunun diğer etmenleri göz ardı etmemize neden olmaması da gerekmektedir.

Belirtilen tarihler modern ya........

© Milli Gazete


Get it on Google Play