menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Şükür

19 6
09.05.2024

Şükür, verilen herhangi bir nimetten dolayı bu nimeti verene karşı kalben, lisanen veya fiilen veya bunların hepsi ile birlikte hissedilen minnet duygusu ile gösterilen saygı, iyiliğin kıymetini bilme, nimetin sahibine iyilik yapana bu hissi gösterme, nimet ve iyiliği anıp sahibini övmektir: ‘Hem sizde nimet namına ne varsa hep Allah’tandır.’ (Nahl-53) ayet-i mucibince nimetlerin tamamının Hak’tan olduğunu bilmektir. Allah’a verdiği nimetlerden dolayı teşekkür etmektir. Allah’a vasıl olmada vasıtadır.

Şükrün yolu acziyettir. Hz. Abubekir Sıdık efendimizin ifadesiyle: ‘Acizlikten başka vuslat yolu yoktur.’ Bu sebeple kulun yapması gereken, acziyetini müdrik olarak Hakk’a iltica etmektir. Nitekim, Yüce Allah’ın: ‘Ey Davut ailesi şükredin…’ (Sebe-13) hitabına karşı Davut (a.s), “Ya Rabbi şükür senin bir nimetin olduğu halde Sen o nimeti bana ihsan etmeyince ben şükredenlerden nasıl olabilirim?” şeklindeki acziyet içeren bir ifade ile Hakk’a iltica etmesi ve yüce Allah’ın: ‘Şimdi şükredenlerden oldun.’ Hitabı, acziyetin şükredici olmanın esası olduğunun misalidir.

Kulun acziyetinin şuurunda olmasının vasıtası faydalı ilimdir, irfan sahibi olmaktır. Kendini bilmektir. Kendini bilen, Rabbini bilir. Rabbini bilen, acziyetini müdrik olur. Acziyetini müdrik olan, mütevazı olur.

Öte yandan Seyyid Ahmet Er Rufai Hz’lerinin ifadesiyle: ‘Şükür, Allah’ın nimetleri ile Allah’a isyan etmemektir.’ Allah ve Resulü’ne itaattir. Bu fikrin sübutu: ‘Kim Allah’a ve Resul’e itaat ederse işte onlar Allah’ın kendilerine lütuflarda bulunduğu peygamberler, sıddıklar, şehitler ve salih kişilerle beraberdir. Bunlar ne güzel arkadaştır.’ (Nisa 69) ayet-i kerimesidir. Allah ve Resul’e itaatin batınında Allah sevgisi vardır. Zira kalplerde hükümran olan sevgidir. Seven, sevdiğine itaat eder. Sevdiğine karşı özünde, sözünde ve ahdinde sadık olur. Esasen, “Yalnız Sana kulluk eder ve yalnız Senden yardım dileriz.” (1/5) ayet-i kerimesi mucibince sadece Allah’a kulluk edeceğimize ve sadece O’nun emir ve yasaklarına uygun davranışlarda bulunacağımıza ve O’na mutlak manada itaat edeceğimize söz vermiş oluyoruz. Bu ahde vefa gösterenler muti olan müminlerdir ki, onlar Allah’tan başka hiç kimseden hiçbir şey istemeyen, böylece kula minnet kapsını terk edip, Allah’ın nimet kapısına yönelen, sonuçta muhtaç olmaktan kurtulanlardır. Bu bağlamda: ‘İstediğini Allah’tan iste ki muhtaç olmaktan kurtulasın.’ hadis-i şerifi hidayet rehberidir.

Şükür, nimetin artmasına sebeptir. Bu hususta; Yüce Allah’ın ‘Andolsun, şükrederseniz nimetimi artırırım.’ (İbrahim-7) vadi vardır. O’nun vadi haktır.

Şükredici olmak, inanç bütünlüğünü korumaktır. Dine mutlak manada bağlılıktır. Bidatlardan kaçınmak, Kur’an ve sünnete ittiba etmektir. Ölüm gelmeden önce ölüme hazırlıklı olmaktır. Ölmeden evvel ölmektir. Yani günahlardan kaçınmaktır. Bu hususta ölüler gibi olmaktır. (Zira ölüler günah işlemezler.) Yanıldığında arkasından tövbe etmektir. Şüphelileri terk etmektir.

Davasız amelin olmaktır. Yani kimseye haksızlık etmemektir. Hakkı hukuku gözetmektir. Hak sahiplerine haklarını teslim etmektir. Böylece ahirette salih amellerinin sevaplarının hak sahiplerine dağıtılmasından emin olmaktır.

Şükür, nimetlerin tamamının Allah’a ait olduğunu kalben anlamak,........

© Milli Gazete


Get it on Google Play