Öfke ve nefret ile güzellikler inşa edilemez
Duygular insanın görülen hâlleridir. Yüzlere, bakışlara, sözcüklere ve kimi davranışlara yansır. Güzel insanların yüz ifadelerinde bir sevecenlik olur. Daha açık deyimiyle nurani bir yüze sahip olurlar. Onların bu halleri insana hem güven verir hem de içtenlikli yaklaşmaya neden olur. İnsanların sohbetlerindeki sözler kalpten geliyor ise naif ve hoştur. Ondandan bıkılmaz. Sohbet ortamındaki güzelliklere doyum olmaz.
Milletlerin genel anlamda beliren yüzleri eserlerine kadar yansır. Binaların, ibadethanelerin ve kimi mekânların görünümleri insana duyguyla etki eder. Hayranlık duyulur, o mekânlardan uzaklaşılmaz. Oralara insanın gönül sığınakları olur.
Bir halkın şiiri, türküsü, şarkısı, destanı, masalları, içtenlikleriyle insanları içten içe kuşatır ve onu da kendine benzetir. Güzellikler kalabalık ve karmaşık ifadelerden uzak durur, kabalıklar ve çirkinlikler ise bu gibi yerlerde barınmaz. İnsanın insana bakışını etkiler. Huy dediğimiz iç dünya insanın içyapısı ve görünmeyen mimarisidir. Onu yoğuran ruh ve oluşturan ortam, dünya, çevre güzellikler dünyasıdır.
Kiminle birlikteyseniz ve kiminle hâlleniyorsanız ve yakınlık duyuyorsan onlarla bir ruh ortaklığı içindesiniz demektir. İyiler ve güzellerle olanlar birbirlerini beslerler ve birlikteliklerini........
© Milli Gazete
