Korku mu cesaret mi?
Olumsuzluklar üzerine konuşmak yerine olumluluklar üzerine düşünmeyi yeğleriz. Olumsuzluklar batağına saplanıldığında ondan kurtuluş zorlaşır. Zaman tüketilir, zihnî enerji boşa harcanır. O kadar çırpınışın ardından geriye bir şey kalmaz, emekler boşa gider.
Hayatlarını, kavga, gerilim, olumsuzluklar üzerine yoğunlaştıranlar olumlulukları ve olabilecekleri görmezler. O bataklığın içinde devindikçe olumsuzluklar bulaşır, iyice kendine tutsak eder.
İnsan şeytanlaşmaya görsün, bu onun kişiliğine dönüşünce sadece kendisiyle sınırlı kalmıyor. Ne yazık ki şeytanlaşma ve şeytanlık insanın bir başka yönüdür.
Sürekli vurguladığımız “kuşatma” sözcüğü bu anlamda önemli. Her kültür kendine göre, bir korunma ve var olma edimi içindedir. İlkeleri, dinî ritüelleri, davranışları, duaları, gelenekleri vardır.
Korunma ve kendi olma önemlidir. Yoksa insan olumsuzlukların akışına kendini kaptırınca savrulur gider.
Hayatın anlamı değerleri ve o değerler ile var olmadır. Değer nedir? İnsanı insan eden medeniyetin özü ve ruhu. Bu, Müslümanlar için İslâm medeniyetidir. İslâm medeniyeti insanı ve onun sağlıklı oluşunu merkeze alır. İyilikler ve güzelliklere yönlendirir, önerir. İnsanın tercihi iradidir, özgürdür.........
© Milli Gazete
