İsrail-İran Savaşı’nın Bize Gösterdikleri -II-
Savaş, iki ülke arasında gibi görünüyor olmasına karşın, aslında İran’ın muhatabı sadece İsrail değildir. İsrail yalnız başına büyük bir güç de değildir, olmadığını bu savaşta gördük. En daraldığı zamanda emperyal ülkelere yardıma çağırdı. Kaldı ki hemen bütün maddi, lojistik ve güç desteği emperyaller tarafından fazlasıyla verilmektedir. İsrail en sıkıştığı bir zamanda ABD, devreye girdi, İran’ın nükleer tesislerinin olduğu bölgeleri bombaladı.
İsrail sıkıştı diyoruz, evet sıkıştı. Tarihinde ilk kez bu kadar ağır darbeler almış bulunuyor. Ateşkes ilanından sonra ciddî anlamda hasarın ne denli büyük olduğu ortaya çıkmıştır. On bir gün boyunca saati saatine haberleri izledik. Televizyon kanalları ve yorumcuları ikircikli ve hatta manipüle edici yaklaşımları olmasına karşın, Siyonist İsrail’in izin verdiği kadar haberleri aktarabildiler. O denli büyük yıkımların olmasına karşın olabildiğince gözlemeye çalışıldı çok şey. Görünenler ortadaydı oysa. Bu durumda İsrail ilk kez bu denli bir itibar kaybı yaşadı. İtibarın yanında mitleştirilen kimi koruyuculukların, İran’ın belirli ve sınırlı imkânlarına rağmen nasıl delindiği, “kevgire çevrildiği” görüldü. “Kevgir ifadesi” cepheden haber veren muhabirlere ait.
İsrail istediği gibi dünya kamuoyunun bilgilendirilmesi konusunda kendilerini ilgilendiren, güya hastane ve sivillerin füzelerle vurulduğunu........
© Milli Gazete
