Hicret mi dediniz?
Çarpık zihinlerin üretmeyeceği bahanesi çoktur. Baştan beri gelişimlere hamaset ile yaklaşan, gerçekleri büsbütün göz ardı eden, dalgalar üzerinde savrulan anlayışların varacağı en son yerin burası olması kaçınılmazdı.
Büyük soykırımın alabildiğine vahşi olması, insanlığın kimi kesimlerinin duyarlıkla sahiplendiği bir süreçten geçtik. Dünyanın üçte birini oluşturan Müslümanların lidersiz ve sahipsiz oluşları yüzünden bütünlükten uzak ve dağılmışlıkları yüzünden mazlumların direnişi ve güçleri bir yere kadardı.
Emperyalizm bir bütündür. Aralarında rol ve görev dağılımları bulunur. Kimileri vahşi yüzlerini göstermekten kaçınmaz ve sakınmazlarken, kimileri de birkaç yüzüyle görünürler.
Asıl sorun Müslümanlarda. Müslümanların tutarsızlıkları, güvensizlikleri, dahası hamaset ile avunmalarıdır. Şu altmışa yakın ülkenin aralarında küçük dayanışmaları bile çok şey değiştirir. Diğer yandan üçüncü dünya ülkelerinden birçoğunun tutumu da hesaba katılırsa ne çok değişirdi. Müslüman ülkelerinin hemen birçoğunun liderinin ayak bağları olduğundan yerlerinden kıpırdayamıyorlar. Hiçbir hamleyi göze alamıyorlar.
İran ve Şia üzerinden kamp kuranlar ve taraf tutanlar kendilerinin sahip........
© Milli Gazete
