Düşünmenin Gücü
Hayatın dinamikleri var. İnsanı farklılaştıran, ayakta tutan ve geleceğe doğru yönlendiren.
İnsanın düşünme edimlerini elinden alan, dış etkenler giderek baskınlaşıyor. İnsanın kendi eliyle oluşturduğu, tutsağı olduğu ve artık denetlenemez olduğu bir süreç. Eşya bir tutkuya dönüşünce onu edinmek için çok çırpınır, bin bir güçlükle edinir ardından da onu koruma adına tapınma duygusuna kapılır. Bunlar zamandan zaman değişir. Geçmişin kimi nesnelerinin artık şu zamanda çok da bir önemi yok. Bu nesnelerle sınırlı kalmıyor. Öyle ki kimi şeyler, isimler, nesneler insanda bir put hâline dönüşür. Bunlar da gene kendisinin oluşturduğu ve hazırladığı şeylerdir.
İnanışlar sözü edilen etrafında şekillenir.
İnsanı diri tutan, bilinçli kılan, elde edilen birikimlerle süzgeçlerden geçiren, ardından da onlardan çıkarımlarda bulunanlar farklıdır. Düz mantıklı düşünme insanı sınırlar, alanını daraltır. Oysa insanın özüne, doğasına aykırı bir durumdur bu.
Günümüz insanı globalizmin kuşatmasına girmesinden itibaren giderek öz denetiminden uzaklaştı. Kendisine boca edilenler ile yaşıyor. Bunu ilk elde yadsıyor gibi görünse de zamanla kanıksıyor ve içselleştiriyor. Zaten günlük hayatında istemese de bu çarkın ve........
© Milli Gazete
