Arayan Işığına Kavuşur
Işık hemen yanı başımızda, az ötemizde. Biz var isek ışık var, hayat var. Onsuz edilemez. Zamanın akışında geceye evrilse de onun da ışığı var. İnsanlık her şartta yolunu ve önünü bulur. Bulmak zorundadır.
Hayatın akışı insanı belli bir yere götürüyor. Bu, kimi zaman kendi istemimizle olur kimi zaman istemsiz. Bir yerlere doğru sürüklenildiğinde nedenine bakılmaksızın gidilir. Bu yolun zorlukları ya da kolaylıkları olabilir. Fakat bu yolun getirdikleriyle götürdüklerinin o koşullarda tartısı yapılmaz sadece gidilir. Etrafında kendisini uyaracak ya da kendisinde uyarıcı hâller belirmez ise o giderek puslu ve karanlık bir düzleme doğru sürüklenir. Gözleri o ortama alıştığında ise kanıksar.
Dünyamız kararınca etrafımızı göremez oluruz. Bunun birçok nedeni olur. Aydınlık bir zamanın içinde karanlığın içinde boğulunuyor.
Etrafımız gün ışığı ile aydınlanıyor. Herkes gibi etrafına bakıyor her kişi. Bakıyor fakat asıl olanı kimi zaman yitiriyor ya da yolundan oluyor.
Aydınlık sadece bilinen ışık ile olmuyor. Hakikat ışığı asıl olanı. Onun için de var olmanın elbette yol ve yöntemi var. Bulunulan şu düzlemde, hak ve adalet, iyilik ve güzellik, merhamet ve sevgi içimizi aydınlatan ışıklar. Onların içinde........
© Milli Gazete
