menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Bu iş Amerikasız olmaz!

15 11
20.08.2025

28 Şubat süreci ve sonrasında yaşananlar İslami camianın kodları ile oynamıştı. Her olaya idealist bir perspektiften bakan kesim, sonrasında daha kendi adına çıkarcı ve hatta pragmatist bir tavır takınmıştı. O dönem belli ifadeler (veya ezberler) ortaya çıkmıştı. Bunlardan biri “Bu iş Amerikasız olmaz”dı. O gün için bunu demelerinin sebebi Siyonizm’in 54’üncü hükümetin faaliyetlerine ve ülkenin asıl sahiplerine olan düşmanlıklarının yanında yerli devşirmelerin veya satılmışların onlara yardım ve yataklık etmeleriydi (bu ikisi arasında şöyle bir fark var; birisi gönüllü, birisi ücretli hizmet ediyordu).

Süreçler yaşandı ve sonunda bizlerden dediklerimizin çoğu direnmeyi değil iş birliği yapmayı tercih etti ve hatta bunu geçici bir durum olarak ifade ettiği günleri de geride bırakarak bu durumu normalleştirdi. Sonunda reel politik (yine o günlerin şaşaalı kavramı) çoğumuzu maalesef esir aldı. Ancak süreç içinde yaşananlar ve son olarak da Aksa Tufanı Operasyonu tüm ayarları bir anda sıfırladı. Amerika’nın ve İsrail’in nasıl tehdit taşıdığı ve Siyonizm’in asıl planları tekrar konuşulmaya başlandı. Şunu sormak lazım; aradaki 10 küsur yıllık süreçte İsrail planlardan vaz mı geçmişti? Tabii ki hayır. Reel politik düzlemin Siyonizm’in planlarını görmezden gelmek olduğu ve reel olanın yani gerçek olan planın Arz-ı Mev’ud ve dolayısıyla Türkiye’nin parçalanması olduğu net bir şekilde görüldü. Birileri hatırlarsınız “Millî Görüşçü geliyor. Bugün hangi alakasız meseleyi Siyonizm’e bağlayacak” diye dalga geçiyordu. “Ne oldu Paşinyan”........

© Milli Gazete