menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Mustafa Kemâl'in uydurma şecereleri ve hakîkî mensûbiyeti (84)

7 0
13.07.2025

Kâzım Karabekir Paşa’nın resmî târihi tekzîb eden nezîh îzâhat mektubu

Bu mektublardan ilki, münâkaşanın mâhiyetini anlamıya kâfîdir:

“Erenköy; 30.4.933

“Efendim;

“27.4.1933 tarihli gazetenizde ‘Ankaralının defteri’ tefrikasında Celâleddin Arif Bey meselesini ve şahsıma ait mütaleanızı okudum. Pek yanlıştır. Aradan 13 sene geçmesine rağmen İstiklâl harbine ait hâdiselerin hâlâ hakikatini bilememekliğin iki mühim sebebi vardır:

“1 – Yapanların şimdiye kadar bir şey yazamaması.

“2- Yazıcılarımızın da yapanlardan hakikati öğrenmek için bir şey sormamalarıdır.

“Bu iki sebep medeniyet ve hakikat karşısında mühim suçlardır ki, azı, yapanların, çoğu da yazıcılarındır. Suçu bu suretle taksimden sonra bu hâdiseyi anlatayım:

(Milliyet, 5.5.1933, ss. 1 ve 8)

Milliyet gazetesi, 1933 Nisan ayından beri, her gün, sekizinci sayfasında, “Ankaralının Defteri” sütûnlarında, İstiklâl Harbi hakkında, Kemalizm nâmına, tahrîfkâr neşriyât yapıyordu. Bir tefrikasında, Şark Cephesi Kumandanı Kâzım Karabekir Paşa hakkında da tahrîfkâr iddiâlarda bulununca, Paşa, kendilerine bir mektubla cevâb verdi. Burada, Gazetenin Karabekir’in mektubunun neşredildiği 5 Mayıs 1933 târihli nüshasının birinci sayfası ile sekizinci sayfada, Karabekir’in mektubunun metni görülüyor…

***

“Ankara Hükûmeti Ermenilere karşı mukâbil taarruza müsâade etmiyordu; hattâ kıt’alarımı Garb’e nakle kalkıştı”

“Celâleddin Arif Bey Erzuruma geldiği zaman haricî vaziyet şu idi:

“Ermeniler katliamlarına devamla Kars ve Ardahan Vilâyetlerindeki Türkleri bitiriyorlar, cephemize mütemadi taarruzlarda bulunuyorlar ve Sivasa, Kızılırmağa diye bağrışıyorlardı. Ne benim ve ne de Hariciye Vekilimizin müracaatları hüsnü kabul görmemişti [görmüştü]. Bu hâl aylardanberi böyle devam ediyordu.

“Dahilî vaziyet ise:

“Ankara bir türlü mukabil harekete müsaade etmiyor ve böyle bir hareketin millî felâketin başlangıcı olacağını zannediyordu. Hattâ bir aralık garp isyanlarını tedip için şarkın tahliyesine ve kıtaatımı garbe nakle bile kalkışmıştı.

“Ben ise, Ankaranın bu mütalealarını pek tehlikeli bulmuş ve bazı tedbirlerle beraber iki fedaî müfrezesile işi hallettirmiştim. (Bu husustaki muhaberemiz uzundur.)

“İstiklâlimizi têmîn edecek Millî Hükûmetin Erzurum’da kurulabileceğini düşünüyordum”

“Seferber halde hudut boylarındaki fırkaların yükü şark halkını ve bilhassa Erzurumu eziyordu.

“İşte böyle nazik bir zamanda Millet Meclisi ikinci Reisi ve Adliye Vekili olan Celâleddin........

© Milat