menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Mustafa kemâl'in uydurma şecereleri ve hakîkî mensûbiyeti (118)

51 0
28.08.2025

4. Alt Fasıl:

Kemâlperestliğe Yakın Mâzîden Nümûneler

Resmî ideoloji yapılmış, tabu hâline getirilmiş Kemalizm, bir asırdır Memleketimizde hüküm sürüyor… Devlet zoruyle… Devletin bütün imkânları seferber edilerek…

Millî Eğitim Temel Kânûnu, bütün Maârife, her vatandaşı Kemalizm îmânıyle yetiştirmeyi başlıca bir vazîfe olarak veriyor… Resmî-husûsî neşriyât da, mütemâdî bir propaganda bombardımanıyle bu şartlandırmayı destekliyor…

Tek taraflı bir Maârif ve neşriyât… Kemalizme muhâlefet, fiilen, her çeşid müessir vâsıtadan mahrûm… Bundan da öte, Fikir -binâenaleyh Tenkîd- Hürriyetinin üstünde, Damokles’in kılıcı gibi, 5816 var! İnsanlar, Kemalist Totaliter Rejimin bu cenderesi içinde âdetâ sersemlemiş, kendi başına düşünemez bir hâle gelmiş… Arada ezkazâ bir cılız ses çıkmıya cür’et ederse, o da bu hengâmede kaybolup gidiyor…

Her taraf, “Mutlak Şef”in çeşid çeşid fotoğrafları, heykelleri, büstleriyle kaplı… Paralar hâlâ onun resmiyle basılıyor… Her vesîleyle vecîzelerine muhâtabız… Bütün resmî müesseselerin İnternet Siteleri, onun resimleri, onun vecîzeleriyle başlıyor… “Zındık Şâir”in “Âmentü”sündeki gibi: “Adın besmeledir her işimizde…”

“Kemalist Türkiye” böyle bir şey: Bütün muhîtimiz Kemalizmle kuşatılmış ve zihinlerimiz esîr alınmış bir vazıyette! Kemalizm, bir vatandaşlık şartı! Kemalist olmıyana, söz hakkı yok! Her ne fikir beyân edecekseniz, evvelâ Kemalist olduğunuzu ik̆râr edeceksiniz! Hattâ beyân ettiğiniz fikrin de Kemalizme muvâfık olduğunu têmîn edeceksiniz!

“Kemalist Türkiye”: Kemalizm, bir vatandaşlık şartı! Kemalist olmıyana, söz hakkı yok! (Hattâ dolaylı olarak hayât hakkı da!)

“27 Mayıs Anayasası”nı hazırlıyan Hey’etin Âzâsı, Esâsiye Prof. Dr. İsmet Giritli’nin (1924 - 2007) Dünya gazetesinde neşredilmiş pek ibretâmîz bir makâlesi: “Rejimimizin Temeli: Kemalizm’e Bağlılık”…

Giritli’nin (ve temsîlcisi olduğu Mütehakkim Zümrenin) iddiâsınca, Kemalist olmıyana bu memlekette söz hakkı olamazmış: “Atatürk Devrimlerine bağlılık, Türk siyasî hayatında riayeti mecburî bir prensip haline gelmiştir. Bu itibarla Atatürk Devrimlerine bağlı ve saygılı olmıyan ve onun amaçlarını gözetmiyen hiç bir kişinin ve zümrenin Atatürkçü Cumhuriyetin siyasî hayatında yeri yoktur ve olamaz.” (Maâlesef, gazetenin târihini not etmeyi unutmuşuz…)

***

“Millî bayramlar”da Kemalist Propaganda zirve yapıyor… “Millî bayram merâsimleri” bir laik âyin havasında geçiyor… Zihnimizde “Kemalizmin hakîkati” hakkında bâzı şüpheler doğduysa dahi, bu “millî vecd günleri”, bu kitlevî kaynaşma, bütünleşme (communion) hâli onları da bertaraf etmiye yarıyor… Böylece, hayâtımızı, beşikden mezara kadar, (1945 TDK Sözlüğünde kaydedildiği gibi) “Türklerin dîni olan Kemalizm”den hiç sapmadan geçiriyor, Kemalizmin bir sâliki, bir mü’mini olarak........

© Milat