Ustalığına çok itimat ettiğim oto tamircimle her 10 bin kilometrede bir sohbet ederiz.

Ben onun müşterisi olurum, o da benim takipçim.

Kendisi, özellikle “eğitim”le ilgili yazılarımı çok beğendiğini söyler.

Ben de konuyla ilgili birini bulunca fırsatı kaçırmam sorarım:

-Ustam, sana lise veya üniversite mezunu gençlerden birini getirsem…

Mesleği olmayan, sadece diploması olan bir gence bu işi öğretmeni istesem.

Yani, oto tamircisi olacak.

Motoru indirip toparlayabilecek kadar usta olacak.

Bu genci kaç senede yetiştirebilirsin?

-Yok Serdar Bey, olmaz o iş!

-Ustam dur, acele etme! Maaş vermeyeceksin, sigortasını yatırmayacaksın, yemeğini bile cebinden yesin. Maaşını da sigorta parasını da, yol-yemek parasını da ben ödeyeceğim, iki sene boyunca.

Buraya gelecek, sağı solu süpürecek, sana yardım edecek. Bakkala gönderirsin, parça almaya gönderirsin… İşte sana bedavadan, hem de diplomalı eleman!

-Yok Serdar Bey, olmaz o iş!

- Ya Ustam niçin olmasın, yetiştirebilirsen meslek sahibi olur işte! Merak etme, senin işine zararı olmaz. Usta olunca buralarda dükkan açmaz, ya senin yanında devam eder ya da başka........

© Milat