Su akar, Anadolu bakar!
Pandemi-plandemi günlerinden bu yana dünya çok değişti.
Hiçbir şey eskisi gibi değil artık.
Bu süreçte asrın deprem felâketinden asrın orman yangınlarına, en büyük soykırıma kadar her şeyi gördük.
Bizim de etrafımız iyice kuşatıldı.
Türkiye üzerindeki “iklim değişikliği” zorlamaları da bu kuşatmayla ilgili!
Atmosferi kirleten kirli devletlerin yanaşmadığı ne varsa bize dayatılıyor.
Biz de ne yapalım, adımız hıdır elimizden gelen budur.
Yani…
“Şimdilik” budur.
Ben, hayli zamandır bu türden büyük işleri bırakmış durumdayım.
“Küçük işlerle” uğraşıyorum; işte “Aile”, “Kültür”, “Eğitim”, “meslek sahiplerinin arttırılması” gibi “küçük” meseleler!
Bugün de içinde bulunduğumuz ve etkisini gittikçe arttıracağı belli olan “su sıkıntısı”na dair bir şeyler yazayım dedim.
Bazen yağmur yağıyor, hem de yağınca tam yağıyor malûm.
Sular, seller, kanalizasyonlara karışıp gidiyor…
Yağmur sularının tamamına yakını israf ediliyor.
Yağmur sularından mümkün olduğu kadarının bir yerlerde depolanması ve bu kaynaklardan sulama, temizlik gibi alanlarda faydalanılması için yapılan çalışmalar var.
Ufak tefek çalışmalar ve bir yere kadar getirilip devamı getirilmeyen çalışmalar.
Bu konuda “bizler” neler yapabiliriz acaba?
Elips Haber adlı haber sitesinden Dursun Erkılıç’a konuşan Prof.Dr. Mehmet Tunçer, imkânı olan bütün binalara yağmur suyu toplama sistemlerinin kurulmasını tavsiye etmiş…
Bahçelerde uygulanacak yağmur suyu........
© Milat
