Cami imamlarımız da çok dertli!
Bayram namazından sonra köy odasında toplandık.
Muhtar Bey’in ikramları vardı; börek, poğaça, çay…
Yaklaşık seksen kişi; üçerli, dörderli gruplar halinde sohbet ediyordu.
Yanımdaki Beyefendi’ye, “Köylüler birbirlerini tanıyor mu?” diye sordum.
“Biz eski kuşaklar birbirlerimizi tanıyoruz elbette.” dedi ve ekledi:
“Şuradaki çocukları tanımıyoruz ama… Onların babalarını da tanımıyoruz. Ancak babalarının babalarını tanıyoruz. Buraya gelip gidiyorlar, bu köylüler ama çoğu birbirini hiç tanımıyor.”
Yani…
Anadolu’nun en güzel köyleri; kışın sadece birkaç küçük ailenin yaşadığı, yazın ise kökü oralarda olanların gezmek, tozmak, hava almak için gittiği yerler.
O kadar ki rahmetlilerin mezarları bile ziyaret edilmiyor pek, genç kuşaklar tarafından.
Köyleri terk ettik, böyle “yazlık” olarak kullanıyoruz artık.
Ben, Kastamonu’nun bir köyüne ilk defa gittiğimde, yaşlılar hemen “Kimlerdensin, nesin, necisin?” diye sormuş, bir güzel ifademi almışlardı.
Ondan sonra da, bir “delikanlı” olarak yaşlıların sohbetlerine katılmış, o köylülerden biri olmuştum.
Şimdilerde yaşlılar gençlerden, gençler yaşlılardan uzak duruyor.
Kuşaklar kopmuş, ne hazin şey!
HHH
Yine de gelenekten izler var buralarda.
Bayram namazının edasından sonra, cami önünde bayramlaşma…
Ardından köy odasında çay-börek sohbetleri…
Ve “ikram”ın ardından Kur-an-ı Kerim tilaveti.
Sahne bu kısımdan:
Börek, poğaça, çay, sohbet kısmında aşağı yukarı seksen kişi vardı.
Bayram namazını kıldıran imam efendi, köy odasında Yasin-i Şerif’i okumaya başladığında, sayı 15’e indi.
Onların da yarısı Kur’an-ı Kerim okunurken sohbet halindeydi.
Hoca Kur’an-ı Kerim okurken sohbet halinde bulunan köylü, sesin kesildiğini duyunca sustu.
“Niye durdu ki bu şimdi!” diye soran bakışlarını Hoca’ya yöneltti.
Hoca, biraz çatılmış kaşlarla onlara baktı.
Okumaya devam etti.
Sonra…
“Dostlar, dışarıdaki köylülerimize bir zahmet söyleyin de, bari dua kısmına gelsinler, hep birlikte ‘amin’ desinler!” ricasında bulundu.
Görevi çayları, börekleri dağıtmak olan genç dışarı çıktı.
Bulabildiklerini çağırdı.
Onlardan da 10 kişi kadarı geldi, duaya katıldı.
Duayı bitiren Hoca, “Kardeşlerim, böyle olmuyor ama… Bakın burada Kuran-ı Kerim okunuyor, dualar ediliyor, iştirak........
© Milat
