İnsan olmak, sınırsız sahtekar olmaktır!
Aklın hiçleştirildiği, bilimin, felsefenin ve sanatın yeşermediği ve gelişmediği yerde köklü bir şekilde varolan vahşet hali, kendisini sahtekarlık olarak ortaya koymaktadır. Sahtekarlık, vahşetin ürünüdür. Bilim, sanat, felsefe, hukuk, özgürlük ve barış, medeniyetin meyveleridirler. Vahşetin egemen olduğu yerlerde insanlar, her türlü sahtekarlıkla, kendilerini eğitimli gösterirler, diplomalara sahip olurlar, siyasi kurnazlıklarla güç sahibi olurlar, devleti ve toplumu değişik sahtekarca oyunlarla ve ilişkilerle sömürürler.
Vahşet, sahtekarlıktır. Medeniyet, sahiciliktir. Sahicilik ve sahtekarlık bir arada olmayacağı gibi, medeniyet ve vahşetin bir arada olması da mümkün değildir. Aklını kullanmaya cüret ve cesaret eden insanlar, sahici bir hayat yaşamak için bilgiyle, emekle ve birikimle çalışırlar. Siyaseti, hukuku, bürokrasiyi, üniversiteyi, eğitimi, iletişimi kurnazlıkla dizayn etmeye, kendisine buralarda yer ve güç oluşturmaya çalışan yetersiz, kaprisli ve kompleks insanlar ise, sahtekarca uydurdukları diplomalarla, yaptıkları hırsızlıklarla, işgal ettikleri pozisyonlarla ve şişirdikleri egolarıyla her yerde her şeyi kontrol eden ve bilen insanüstü güçlere sahip olağanüstü yeteneklere ve yeterliliklere sahip kişiler olarak kendilerini satarlar. En kötü özelliklere sahip olmalarına rağmen kağıt üstünde uydurulmuş CV’lerle kendilerini yeterli ve donanımlı göstererek kendilerini satmaya çalışan kişilerin, tek yeterli olduğu şey kendi sahtekarlıklarıdır. İnsan olma konusunda muhteşem bir sahtekarlık eseri olan bu vahşiler, birilerinin kendilerine ihsan........
© Milat
