Felsefesiz insani oluş mümkün mü?
İnsan, bilmek, duymak, çalışmak, sevmek, haz almak, tutkuyla yaşamak, üretmek isteyen, konuşmak, yazmak, ilişki kurmak isteyen, umudu olan, inançları olan çok özel bir varlıktır. Bilmek istemeyen, çalışmaktan nefret eden, sevmeyen, hazzı unutan, aşk nedir bilmeyen, üretemeyen, şiddet yapan, ilişki kuramayan, kötümserlik batağında kaybolan, idealleri ve inançları olmayan kişiler ise insani oluşlarından çok şey yitiren kişilerdir. Kişinin, yaşadığı tarih, toplum ve zaman içinde özgür bir varlık olarak konuşması, yazması, sevmesi, haz alması, çalışması, hissetmesi, bilmesi, öğrenmesi, yenilenmesi için felsefeye ihtiyacı vardır. Felsefe, insanın biyolojik, psikolojik ve sosyal bir ihtiyacıdır.
İnsanlık, tarihsel tecrübesi içinde sayısız sanat, bilim, mitoloji, edebiyat, felsefe, din, müzik ve kültür aktivitesi ve ürünü üretmiş ve gerçekleştirmiştir. Bilim, sanat, siyaset, hukuk, din, edebiyat, tiyatro başta olmak üzere yeryüzündeki her şey, insan yaşamının bir ürünü ve eseridirler. Bilim, felsefe, din, ahlak, sanat, kültür alanına giren hiçbir şey, insan yaşamının üstünde değildirler. İnsanın yaşayarak oluşturduğu hiçbir ürün, bir diğerinden üstünde veya altında değildir. İnsanın sanatsal faaliyetleri, bilimsel faaliyetlerinin üstünde veya altında değildir. Hayat dediğimiz coşkulu macera bilimden, sanattan, felsefeden, inançtan, zevkten, üretmekten, yiyip içmeden oluşan çok........
© Milat
