menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Barış zihniyetinin inşası

18 0
01.09.2025

Şiddetin, baskının, savaşın, militarizmin, silahın, bağnazlığın kutsandığı ve yüceltildiği bir kimliğin, kültürün ve kutsallığın kuşatılmışlığı içinde barış zihniyetinin oluşturulması mümkün değildir. Barış zihniyeti, ancak savaş ve şiddet yerine barışı asli değer ve hak olarak öğreten, çocukları barış değerine göre yetiştiren, barışı toplumun, hukukun, siyasetin, eğitimin ve ailenin temeline yerleştiren yoğun bir çaba ve emekle üretilebilecek ve kazanılabilecek bir insani durumdur. Hiçbir şiddet ve savaş, meşru, yüce ve makul değildir. Şiddetin, savaşın ve zorbalığın bütün biçimlerini bedevi vahşet içine yerleştiren ve yargılayan bir barış zihniyetine insanlığın her zamankinden daha fazla ihtiyacı vardır.

Bilime, felsefeye, sanata, edebiyata, eğitime ve hukuka hiçbir katkı yapmamış bedevi toplumlar, geçmişte yaptıkları kabile savaşlarıyla ve zaferleriyle yaşarlar ve kendilerini tatmin ederler. Bedevi zihniyet için tarihte yaşanılan her savaş ve zafer, sürekli olarak anlatılmalıdır. Savaş ve zafer etrafında kurgulanan tarih anlatıları sayesinde savaşın, militarizmin ve silahın bitmediği, sürekli olarak canlı ve yaşanılmakta olduğu mesajı verilerek kolektif bilinçaltına kazılmaktadır. Tarih yazımı ve dayatması, bir kolektif ruh sağlığı sorunudur. İnsanların bilinçleri, vicdanları ve akıllarını kirleten ve yozlaştıran şey, savaş, silah ve kahramanlık etrafında kurgulanan kirli, karanlık, kanlı ve katı tarih anlatılarıdır. Bireyler, otoriter, militer ve totaliter tarih kurgularından zihinlerini arındırmadıkça kolektif ahmaklaştırmadan ve körleştirmeden kendilerini koruyamazlar. Savaşı, şiddeti,........

© Milat